gülistan'ın yeri de güzel, içindekiler de güzeldi doğrusu. tarihe damga vurmuş kadınları konuştuk, kadınlara yazılmış ve kadınların yazdığı şiirleri okuduk. Kadın eserlerini yine kadınların ses ve sazlarından dinledik. Hacer'i andık, Asiye'yi andık, Meryem'i andık... Clara Zetkin'lerin, Kleopatra'ların, Catherina'ların varlığına da parmak bastık elbette... Nene Hatun, Tayyibe Kadın'ı tanıttık ve bize verileni heryere götürmeyi hedefledik... bugün Gülistan... yarın belki kenar mahallenin bir gecekondusu... başka birgün bilinmez neresi... dil döndükçe, göz gördükçe verileni vermek adına çabamız sürecektir.
gönül bahçesinden geçtim
kızılcık şerbetler içtim
ben benden bile geçtim
altın tastan içilmez mi
meğer gülden geçilmez mi
Gecelerin derinliğine dalan yüreğim çıkabilmek için yollar arıyordu durmadan. Aradıkça tali yollara dalıyor şehrin karanlık sokaklarında kayboluyordu. Fecre daha vardı belli ki. Gün ağarıp kainatın ışımasına ne kadar kaldığını anlamaktan acizdim. Havada uçan kuşlar gece kuşları mıydı, yoksa yarasalar mı? Ruhum bütün çılgınlığını kuşanmış elinde kılıçla sağa sola koşturup duruyordu. Kar aydınlığı olması gereken bu vakitte nedendi bu kara giysiler? Soğuk kış geceleri yerini ayaz yangınlarına bırakıp, eteklerini toplayıp gideli yıllar olmuştu…
Hırçın dalgalar denizin içinde neşeyle coşuyordu. Coşkulu dalgaların bencil mutluluğundan kayaların nasibine düşen ise darp edilmek oluyordu sadece. Gecenin içinden seslenen hisli şarkılar, ağıtlarmış gibi acı veriyordu. Saçlarından tutmuştu hüzün türkülerin, türkü türkü dillenen şiirlerin…
----------------------------------------
Yazma sevdam tuttu yine
Demek ki gün akşam oldu
Gölgeler uzadı
Gökler kızıla durdu
Nedir ufuklarda bu hicap
Küçük bir güvercin nasıl çırpınırsa kafeste
Öyle bir güvercinim ben
Bedeni kafeste/ altından mı ya da her neyse
Umutlar uçuşur yüreğimden
Gözlerim uzaklarda kulağım seste
Güvercinler uçar…kır güvercinler
Kanatlarında çiğ taneleri
Yollar uzanır demirden kollarıyla
Kanatlanır insan yüklü demirler
Bir erkek ağlar! ..
Oturur da beton bloklar üstüne
hava sıcak bugün, çiçekler tebessümde
füsunkar esmeler göklere süzülmede
adımlar yavaş, adımlar ne çok
zeminin her noktasına yetişmede
havalar sıcak bugün, dereler çağlamada
Sıcak bir haziran sabahı
Sararmış başaklar deniz
Dalgaları kıyıya vurdu
Sancılar düştü böğrüne
Toprak ana oldu
Tepeli kuşlar taneleri gagaladı
bu sabah güneş bir başka doğdu
bebekler ağlamıyor,
sevinç gözyaşları döküyor gökyüzü
duygular yüreğime sığmıyor
(.......)
bu sabah herkes mutlu
bu şehrin akşamları bilmem ki neden
sabahlardan kaçar alabildiğine
yıldızlar dökmese pırıltısını yere
akşamlar koşardı belki sabaha
gündüzler saklanırken karanlığın koynuna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!