Ben bir dağ
sense yağmur
sen gidince
çiçek açmayacağım...
solmayacak yapraklarım sonbaharda
çığlıklarıyla gelen çocuklar
Sustum
hiç konuşmamıştım
dilsiz yaralarımla, bugün
bilmediğim yerlere götürdüler beni
öfkeli bakışlar ısırdı gözlerimi
ellerimi bıraktılar sonra
Ellerin sıcak bir top pamuk yumağı,
yüreğime değen
yüzün, tozlanmayan cam gibi tertemiz
gülüşün, elmacık kemiklerinin fırladığı,
kapılmamak mümkün olmayan!
olağan üstü bir duygu.
Kadın kıramaz bir kalbi
kıramaz ki keser saçlarını
kadın güneşi görmek için keser dallarını
kadın nimettir var eder
kadın aşktır yâr eder
Karanlıkta bekleyip sana bakıyorum
bir bedeli olmalı ömrümün
yanan ruhum yasadışı olsa da
tek bir çığlığım
soğutmalı dünyayı..
bu denli ısınmamışken henüz,
Sen gül.
kış soğuğu sise gömsün şehri
kar beyaza boyasın geceyi
şarkılar demlensin, sokak lambalarının ışığında
sen hep gül.
Siyah neden gökkuşağında olmak istesin ki
gece tamamıyla ona aitken
ve her sabah doğurabiliyorsa
güneşi
aynı güzellikle alıyorsa tâ içine
yıldızlarla dans edebiliyorsa
Hikayemiz bitti
başka bir hikayede buluşmak umududa bitti
hikayeler uzun ve hüzünlü
sonu hep yaralı
sen ile ben hikayesi..
belki bir şiirde buluşuruz
Ben bir kelime bir çınar
kapkara günahlar ördüm..
bu eller benim ellerim
benim ellerim kirlendi ellerinde
kan kusarım geceye nehir nehir
akar volkanlar bu çatlak ovalarımıza
Sen bana her güldüğünde
içimde daha iyi bir insan olma hissi doğuyor
sen bana her güldüğünde
ben yeniden doğacak gibi oluyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!