Bazen
ay vuruyor alnına düşlerimin
düşlerim özgürdür benim
gezdiriyorum yıldızlarımı
yıldızlarım parıldar benim
yakılmış birer kibrit gibi
Gözümün feri saydım seni
dizimin dermanıdır o
gücüm bundandır
dünyaya meydan okur dizelerim
öğretmeseydi annem sevmeyi
bilmezdim sen kimsin.
Acımadık dünyaya biz
artık öyle güzel değil gökyüzü
ne varsa yitirdik
kirlettik üstelik
söz ile
sandık ki sadece kurşun yaralar insanı
Sen bana her güldüğünde
içimde daha iyi bir insan olma hissi doğuyor
sen bana her güldüğünde
ben yeniden doğacak gibi oluyorum
Geldim önünde durdum
bir anıt gibi
yabancı bir fırtınaya tutulur gibi tutunan dilim
gündüzler nasıl bekliyorsa gecenin bitmesini
bekledim
dinsin dedim fırtınam
Vakit sokak lambalarının en dokunaklı olduğu
karanlık bir boşluğa düştüğümüzün saati
bu zamanları güzelleştiren birçok anlarımız da oldu
sisler arasında aradık kendimizi
yollara düştük yıllara yenildiğimiz o vakit
Günaydın
madem ki uyandın,
ses ver acılara
karanlığın derinliğindekiler de
duysun seni
duysunlar,
İzi kaldı dudaklarımda
seni öpüşümün
hoyrat gecelerinde İstanbul'un.
sensin arzuladığım,
doyumsuz.
bir sensin güzel
Sözcüklerime prangalar takıldığında
anlardım dostun beni göreslediğini
aç dedim göğsünü rüzgara
bekle o çalınan çocukluğunu
gelir gelmekte olan yarınlar
mevsimlerde geçer,
Bir nehir ki
kabaran dalga gibi
akıp şiirimde yükseliyor
kayboluyor benliğim.
seni uğurlamak sonsuza
büyük bir okyanus da




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!