Şehir şehir dolaştım
Kaçıp kurtuldum sandım
Oysa ben hep sende kaldım
Her şehirde konağımdın
*
Sayfa sayfa şiir yazdım
Kirlendi "Aşk", zalimlerce kutsandığında...
Cellatlar, Aşk'ı çarmıha germiş, tapınmakta...
Sızarken kanı, bedenimin çıplaklığında,
Ruhum elem yollarında sürünmekte...
Bir tatlı düş kurarken Zeytin Bahçeleri'nde
*
Derdi derman, azabı işve
Böyle bir aşk varsa söyle
Sen gönlünü ferah eyle
Bu aşk vardırır menzile
*
Bırak bitmesin bu çile
Ne aşk şiirleri okudum şairlerden
Kaç şiir yazdım aşka
Kaçı unutuldu gitti, boşa...
Nelere aşık oldum bilsen
Bir gün çiçeğe, bir gün maviye,
Bu günün günahı neydi Ya Rabbi!
Üstümüze gelen duvarlardan kaçarken
Çıplak ayaklarımızı buz kesti
Ne yana baksak küçük bir kıyamet
Bir el ver, bir parça merhamet!
**
Çıkmalı insan bazen gerçeğin sığ sularından
Umudun tehlikeli boyutlarında yüzmenin dayanılmaz hafifliğiyle yaşamalı
Serkeş bir ruhla
Cevapsız duaların ardından mezarlar kazmak yerine
Bir mum daha yakmalı karanlığa
Sevgi ekmeli kanayan yanlara
Acı çeken ruhların mutlu olabilmesinin basit bir formülünü bulmuşuz gibi...
Gördüğümüz her şeyden bir mana çıkarmanın manasızlığını bilerek, hayrete düşmenin sonunda erişilen çocuksu saf bir kahkahanın peşine takıldık, gidiyoruz...
Çocuksu gülüşler...
Hayır!
Çocukluğumuza seslenen gülüşler...
Saflığa, masumiyete çağrı...
Yağmurlar yağıyor yangınlarıma
Küllerimi tutuşturan
Gözlerimde ağladıkça harlanan
Sildikçe artan yalnızlıklar
Hicranlar düşüyor sevdalarıma
Kahve dostlarla içilmez deyip demli çaya ittin beni
Herkes yalan biz başkadır deyip el âleme kattın beni
*
Mumyalanmış bedenlerden haz duyar,
Çürümüş bir zihniyetten hayr umar,
Mevlasız muhabbetlerden aşk umar,
Ebleh, zâtını hâşâ Züleyha görür.
Boğazına kul hakkından sarf yapar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!