Acıyla, tatlıyla geçti seneler
Öfkeyi, sevdadan seçti seneler
Ayrılık okunu eline alıp
Yaşanan ne varsa biçti seneler
Aynı sofralarda çok ekmek böldük
Beyaz olmak hayalimdi,
Kara oldum nefs yüzünden.
Ğöğe varmak hayalimdi,
Yerde kaldım nefs yüzünden!
Boynu tasmalı gedayım,
Çile tezgahında dertler dokudum,
Attığım her ilmekte nefsi okudum,
Masivadan şimdi ben SANA döndüm,
Bağışla kulunu, bağışla YARAB
Senden gâfil olan dilim perişan,
Hasret yokluğunun yadına düştü.
Vuslat gözyaşımın tadına düştü.
Sözler yetimliğin yurduna düştü.
Yürek müebbette sürgüne düştü.
Hürriyetim soysuzlarca yavaş yavaş satıldı,
Damarımda kan kalmadı, damla damla atıldı.
Vatan öksüz, vatan yetim, ağlıyor ki derinden,
Ötelerden bir ses geldi; “Doğrul artık yerinden!
Elif, damarımda dolaşan kanım,
Elif, benden içre bir özge canım,
Elif, hayatımda en özel yanım,
Elif yürek sızım, Elif sol yanım…
Yoruldum, bu gurbet büktü belimi,
Bir habbeyim yeryüzünde,
Alem benim içimde.
Bir zerreyim gökyüzünde,
Ben alemin içinde..
Şu münzevi hayatım,
Sona doğru yaklaştı.
Ömrüm erdi kemale,
Siyah saçım aklaştı.
Şad olup gülemedim,
Küfür sarayları yıkılmadıkça,
Zulmün karşısına dikilmedikçe,
Zalimin ipliği sökülmedikçe,
Karanlık yarınlar ardımızdadır.
Ecdadın vebali sırtımızdadır.
Sükutum çığlığa dönüştü bu gün,
Yol verdim gönlüme konuştu bu gün,
Hayalim vuslata erişti bu gün,
Hüznüm hasretimle buluştu bu gün..
Elem çiçeğimi azad eyledim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!