Nefsim bir kez daha düşürdü dara
Huzura varamam, yüzüm çok kara
Affına eriştir gönlümde yara
Muhtacım affına ve rahmetine
Sınırı olmayan merhametine
Geceyi kucaklıyordu minarelerin nuru,
Gök kapılarını açtı, yağdı rahmet yağmuru.
Rahmet felaket olunca, gözyaşları çağladı.
İstanbullu sele teslim, çaresizce ağladı.
Dünyaya gönülden bağlandım, NİÇİN?
Bir fani kul için dağlandım, NİÇİN?
Zaman geldi, geçti çağlandım, NİÇİN?
Şimdi anladım ki İMTİHAN İÇİN.
Anladım ki, bu gün var, yarın yokmuşuz
Dar ağacı kurdular, gönül uçmağa vardı
Kalemimi kırdılar; arzular yarım kaldı
Sevda kuşum çıldırdı, bedenimi aşıyor,
Ruhum semada şimdi özgürlüğü yaşıyor!
İncitmemek-incinmemek budur bizim şiarımız
Dünya yalan, ukba gerçek, ordadır kâr- zararımız
Gönül dosttan kırılırmış, bu da dünyalık yanımız
Elbet bir gün ıslah eder nefsimizi RAHMANımız
2015
Gözlerim sonsuzluğa takıldı yine,
Bedenim dört duvar arasında,
Ruhum benliğimde hapis!
Penceremin önünden uçup giden serçe kuşu kadar özgürce yaşamak istıyorum hayatı…
Ve alabildiğine yükselmek, gökyüzüne doğru…
Alıp başını gittiğinden beri meçhullere,
Yüreğinin çırpınışlarını yüreğimde hissettim kimi zaman!
Bazen göz yaşım oldun, bazen suskunluğum…
Adını verdiğim yıldıza kavuşmanın sabrıyla
Geceleri sabahlarla birleştirdim çoğu kez…
Onun parlaklığında yaşadım hayatının muştusunu
Hasretinin azameti ağırtınca başımı
Kucaklarım çaresizce mezarının taşını
Hayalime hapseyledim narin, hilal kaşını
Yavrucağım doyamadım gül yüzünü görmeye
Koklamaya, sarılmaya, kucağıma almaya
Ana, yanıyordu ağlayan cana
Diyordu, dertlerin yüklensin bana
Rabbim yar olsun her daim sana
Emanet ediyorum ben seni O'na
Kainat kitabını okumak istiyorsan
Zahiri ve batıni bakmayı bileceksin
Okuyup gördüğünü anlamak istiyorsan
Nefsini dar ağaca çekmeyi bileceksin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!