Unutma sevgili “unuttum” demekle unutulmaz sevdalar
Bilmelisin ki bir günlük aşklara yazılmıyor masallar
Bekle biraz daha geçsin zaman, biraz daha tütsün gözünde o anlar
Ne zaman ki bir yıldız,
tüm yıldızlardan daha parlak görünse gözüme
Gözlerimin önüne bir sis perdesi çekilir,
hüznün kokusu siner gecelerime
Canımı yakıyor güzelliğin mor menekşem
Ellerim titriyor, yapraklarına dokunamıyorum
Olduğun yerde kal öyle zarif, öyle nazenin
Kokunu çok özledim lakin, koklarsam
sararıp solacaksın vakitsiz
Akıp giderken zaman bir çığ gibi omuzlarımızdan
Avuçlarımızda kalan, bir kaç damla su gibi değilmi anılar?
Yüzümüze tuttuğumuz aynada ki çizgiler
Ne olur dönme eksenimde yar
Biliyorsun korkularım var.
Vakit kalmışken kara sevdaya
Ya da alışmadan bırak gideyim
Ne olur yaralama beni yar!
Geldik hak’tan saf ten ile
Belendik bin sevgi ile
Yolculuk ne yazgı ile?
.Nefesim kesildi, çıkmadı sesim
Ayaklarım tanıdı yolları, gözlerim değil
Omuzlarım dik, başım yukarıda yürüdüm ama
Yüreğimin çığlıklarından kanadı gönlüm, göremedin
Bir gün, aracınıza atlayıp uzun, sıkıcı ve yalnız bir yolculuğa çıkarsınız.
Bu, mecburi bir yolculuktur ve emir, iç sesinizden gelmiştir.
Kilometrelerce yolu katedersiniz sessizce ve kendinizden bile kaçar gibi.
Varmak istediğiniz yer masallarda ki cennet bahçeleri değildir zaten,. Aslında, nereye varmak istediğinizi bilmeden yol alısınız..
İki satır maruzatım var dostum
Dinle şu dostunu ne olur dur az
Yürek dertle dolu hüzün ve acı
Bırak yaslanayım omzuna biraz
Karanlığı yırtıp geldim kapına
Tanrım! ben miyim şu Kırık Aynadaki yabancı?
Benim mi bu yorgun yüz, bu kederli bakışlar?
Ya bu yorgun beden, bükük boyun, çökmüş omuzlar?
yüreğine sağlık can ablam harika dizeler