Aşk kuralsızdır deme
Taşa yazıldı
Kurallara uymayan
Çöle sürüldü
Yandı yakıldı aşklar
Efsane oldu
Aşk Çıplak
Soyunuyor şatafatlı entarisini aşk
Anadan üryan şimdi tüm duygular
Açılan her parçadan bir yabancı bakıyor
Sıradanlaşıyor sevgilinin mihr-i mah sureti
Bir dağın ardını düşledim,
tüm düşlerimi gömdüğüm
Artık sorular yorgun,
Demek ki gidiyorsun öylemi sevgili?
Git, ne fark eder ki uzayıp kısalırsa mesafeler
Ben seni bende ki varlığınla sevmedim ki yokluğuna yanayım
(B) ir geçmiş zaman eki dilde eski sevdalar
N(İ) cedir bülbül ötmez virandır bütün bağlar
Bi(T) er kokusu güllerin dökülürken yapraklar
Gel(M) ez artık ne hazin çok uzaktır ufuklar
Seyr(E) dalarız maziyi sararmış resimlerden
Hüznü(Y) le sarsıldığımız aşklar hangi mevsimden
Biliyorsun ki bir anda girmiştim hayatına
Ve ilk günden, bir anda çıkar giderim demiştim hep
Öyle bir an olur ki o an ölesiye sevilirken ve deli gibi severken
Hiç beklemediğin ve her şeyimle sana ait olduğuma inandığın bir anda yiterim
Silemesem de yaşananları, yaşanabileceklerden korktum mu kaçar giderim.
Ne bir fazla, ne de bir eksik.
Neysek o yuz biz..
Çok uzun bir yol katettik ama yorgun değiliz.
Yorgun değiliz çünkü biz bu uzun yolu Çınar ağaçlarının gölgesin de dinlene- dinlene geldik.
Çınar yürekli dostların yüreklerinde molalar vererek geldik.
Hızla akıp giden yıllar bizi de yordu elbette ama yürüdüğümüz yollar asla yormadı ne mutlu ki.
Bu gün, “Otuzyedi Güvercin” Sivas’tan havalandı
Bu gün, o kara gün ve gönülleri
yine kara bir duman sardı
Bu gün, kan ağladı “Otuzyedi Karanfil,”
Bu gün, caniler kendini insan sandı
Bu gün, kaç yıl oldu bilmem ama
Ben senden özür dilemeliyim çocuk
Seni yarı yolda bıraktığım doğru
Hiç istemezdim sensiz kalmayı lakin
Ne derin yaralar aldım bilemezsin
Yinede gel sen bağışla beni çocuk
Bir yanım hasret benim, bir yanım Mersin
Mersin’i yaşamayan aşkı ne bilsin
Burcu-burcu gül kokar burda dört mevsim
Canım Türkiye’m benim, cananım Mersin
Sevgiler çiçek açar her bir gönülde
yüreğine sağlık can ablam harika dizeler