Yalnızlık çaldı kapımı sensiz kalınca,
İstemesem de girdi hayatımdan içeri;
Önce bir misafir gibi,
Sonra uzandı içime boylu boyunca...
Derken renkler sarardı soldu gözümde,
Parlaktı oysa hepsi özünde...
Ne kadar da korkar insanoğlu,
Bazen evin içine girecek diye,
Ufacık bir sıçan…
Oysa her yerde bir tane yok mu,
Hayatımızın içine .....?
Seni ilk görüşümde,
Paraşütsüz uçtum sanki gökyüzünde...
İlk buluşmamızda,
Son süratle koşarak geldim yanına...
Sonra dalıp dalıp çıktım seninle,
Sevdanın sularına...
Sevişerek evlendim ilk kocamla,
Daha ilk günden aldattı beni.
Ben de ilk celsede,
Boşadım o serseriyi…
İkincisi hep içerdi,
Zorda olsa birbirimizden ayrıldık...
Bir perde indi gözlerime
Karardı dünyam.
Düştüm sensizliğin üzerine...
Yürüdüm boş sokaklarda,
Issız bir adaya düşsek,
Aç kalsan yersin beni…
Hasta olup yataklara düşsem,
“Öldü! ”diye gömersin beni…
Çengelli iğne,
Küpe diye kulağında…
Kiminin moda diye,
Donu yok kıçında...
Ayrılık rüzğarları eser,
Bu şehirde akşam olunca.
Yapraklar salınır,
Düşer dalından usulca...
Her gece ayrılık çanları çalar,
Aşkın mabedinde,
Bir rahibe gibi yaşattın beni.
Değil tensel temas,
Dünyaya kapadım gözlerimi…
Günah peşinde koştun,
Günahkâr oldun…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!