Mektup Şiiri - Cihad Keskin

Cihad Keskin
44

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Mektup

evlat.
önceleri çok güzel gelecek hayat.
yeterince şanslıysan bir annen olacak yolun başındayken ve yeterince şanslıysam ben de seninle olacağım bir müddet.
mesela ağlayacaksın bazı geceler, "acıkmış herhalde" diyeceğiz ya da "altına kaçırmıştır" diyeceğiz, "zaten kaç tane derdi olur ki?"
ya karnın doyacak ya altın değişecek;
uyuyacaksın yine güzel güzel.
dedim ya, önceleri çok güzel gelecek hayat.
az dertle başlayacaksın, ki bu başlangıç paketi hepimizde aynıydı, oradan biliyorum.
bizim de az derdimiz vardı,
mesela ben de ağlardım acıktığım zaman.
diz boyu kar varmış ben doğduğumda,
soğukmuş ortalık.
hem üşümeyeyim hem de tırnaklarımla kendimi kesmeyeyim diye eldivenle dolaşmışım aylarca.
sonra hava ısınmış uzun kollular, eldivenler gitmiş.
kollarım meydana çıkınca da "bunlar nedir böyle?" kabilinden ağlamışım bir de.
yani bir insan kolunu gördü diye ağlar mı?
ağlar evlat.
ağlayacak başka konusu yoksa, kolunu görünce de ağlar, acıkınca da ağlar.
sana bunları yazarken seni tanımıyorum.
bilmiyorum kime benziyorsun, annene mi benziyorsun, bana mı benziyorsun, bilmiyorum.
sana bir sır vereyim mi evlat?
henüz anneni de tanımıyorum.
yazık kadına, aslında onun için bir şeyler yazmam gerekirken ben senin için yazıyorum.
gerçi ona yazabileceğim en güzel şiir sensin evlat, onun da bu durumu anlayacağını ümit ediyorum.
bir de bunlar var elbette.
bazı insanlar seni anlamayacaklar;
buna alışacaksın.
ilkokulda mesela bazı arkadaşların seni anlamayacak, belki öğretmenlerin anlamayacak.
sana kızacaklar belki de.
onlara de ki, "ben daha çocuğum" de.
"benim daha yaşım kaç başım kaç?" de.
"bugün yaptıklarımı zaten hatırlamayacağım on yıl sonra" de.
"bana ne ekerseniz onu biçersiniz" de.
"ben verimli bir toprağım,
haydi bana güzel şeyler ekin" de.
ilk 4-5 yaşın güzel geçecek evlat,
garantisini veriyorum sana.
sonrası için bir garantim yok.
topluma karışacaksın.
toplumun ne olduğunu sana anlatamam şimdi.
ama toplum güzel bir şey değil, bunu söyleyebilirim.
biraz büyüyeceksin,
hani seni anlamamışlardı ya bir dönem, hah,
biraz büyüdükten sonra sen de bizi anlamayacaksın.
sen bizi anlamayacaksın fakat,
aslında bizim seni anlamadığımızı düşüneceksin.
üzgünüm evlat. biz seni anlıyorduk.
hatta senin, bizim seni anlamadığımızı düşündüğünü bile anlıyorduk.
önceleri çok güzel gelecek hayat.
sonra sonra işin rengi değişecek.
seni bir prens ya da prenses gibi yetiştirmediğimiz için belki bize kahredeceksin.
elbet biz de bilirdik seni prens prenses yapmayı.
fakat dünya saray değil evlat, göreceksin.
ama biz de isterdik seni saraylarda yaşatmayı.
anneni tanımıyorum ama o da isterdi mutlaka.
gelgelelim dünya saray değil.
ben kral değilim, annen belki kraliçedir.
hedeflerin olacak biraz daha büyüdüğünde, ideallerinin peşinden gitmek isteyeceksin.
belki bu idealler yüzünden bizi bile hiç sayacaksın.
"evlat, o işte para yok girme o işe.
müzik mi yapacaksın? yapma.
tiyatro mu? boşver.
sevdiğin işi değil, para kazanacağın işi yap."
bunlar sıkça duyacağın cümleler olacak.
olmak istediğin yerde ol evlat,
olmak zorunda olduğun yerde değil.
dünya’nın mutlu insanlara ihtiyacı var.
ama yine de annene bir sor derim.
kocaman olacaksın bir zaman sonra.
karşına birisi çıkacak, hoşlanacaksın, seveceksin, aşık olacaksın.
bak, aman bu sıralamayı karıştırma.
hiçbir şeye dan diye aşık olma.
acele de etme evlat.
"nasip, sen gitmesen de gelir"
beklemeyi bil, sabretmeyi öğren.
elinden hiçbir şey gelmese bile isyan etmemeyi bil.
ne olursa olsun düşünmeyi de ihmal etme.
sana "benim gibi düşün" demiyorum.
"benim gibi, düşün" diyorum.
karar vereceğin zaman duygularınla mantığını dengede tutarak yap bunu.
ben yapamadım, belki annen yapmıştır.
bu dengeyi sana ben öğretemeyebilirim,
belki annen başarır.
ikimizi de eşit sevemezsin, bunu öğreneceksin.
o yüzden anneni daha çok sev.
benden sana izin, anneni çok sev, hep sev.
birgün benimle annen arasında bir tercih yapman gerekirse anneni seç evlat.
halanı ihmal etme, çılgındır mılgındır ama seni benden çok sever, inan bana.
babaanneni ve dedeni yalnız bırakma, yanlarında ol her zaman.
seni çok merak ediyorlar, emin ol.
benim muhtemelen işlerim olacak evlat,
beni anlayacağını ümit ediyorum.
bir de bu var elbette.
ümit edeceksin her şey için.
kimisi olacak, kimisi olmayacak.
ama o ümit hep olacak.
onu kaybetmemen gerekiyor.
bunu sana ben öğretemem, halana danış;
o bu konuları benden daha iyi bilir.
ben de çok isterdim birkaç tane halan olsun,
birkaç tane amcan olsun ama bu konuyu babaannen ve dedenle konuşursun.
yine de ben sana bir sürü amca ve hala getirdim.
onlar da seni tanımıyorlar henüz.
evlat.
rahatça söyleyebilirim ki,
bu dünyada hiçbir zaman yalnız kalmayacaksın.
ne diyordum?
aşık olacaksın diyordum.
aşık olduktan sonra işi sakın aceleye getirme.
hem aşkını hem arkadaşlarını iyi seç.
seni sen yapmaya ailen başlar,
ama arkadaşların seni sen yapar, unutma.
ikisi arasında mükemmel bir uyum yakalamak zorundasın.
sonra mesela yalanlar var,
duyduğun her şeye inanmamalısın.
hiç şimdi kızma bana.
hayat önceleri çok güzeldir demiştim zaten.
sonra bozuyor işte yavaş yavaş.
neyse, zamanını aldım evlat.
bu arada karakterinden taviz verme,
pazardan alamazsın karakter denilen şeyi.
karakteri bozuk insanlar göreceksin,
takılma öyle şeylere, onlar pazar malı düzensizliğinde, üç oradan beş buradan çin malı karakterler. üstünde durma.
henüz seni tanımıyorum evlat.
henüz anneni tanımıyorum.
var mısın, yok musun bilmiyorum evlat.
kız mısın, erkek misin bilmiyorum.
eğer geldiysen, anneni çok sev.
kitap oku.
şiir yaz.
baban.

Cihad Keskin
Kayıt Tarihi : 25.8.2019 11:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Cihad Keskin