Sevda da nedir ki, hep boş deyişte,
Bu sevdayı çekenle, anlayan bilir,
Her ah edişte, her iç çekişte,
Bu derdi çekenle ağlayan bilir.
Düşünceler her an karıştığında,
Pencerem kapalıydı, her şey hüzündü,
Tutulan dilimdi, görmeyen gözümdü,
Her şeyin başladığı işte o gündü,
Kalbime düşünse kırmızı güldü.
Neredesin annem? ,
Doğduğum topraklara hasret,
Yalnızlığımda mısın? ,
Şimdi bir başına ne yapar,
Kuzum aç mı susuz mu diye
Üstümü açıldı yoksa uykusuz diye,
En küçük kardeşin, doğduğunda,
Sevinen en çok da, sendin be gardaş,
Gözümü dünyaya açtığımda,
Yüzüme dokunan, sendin be gardaş.
Küçükken peşinde, beni gezdiren.
Sevmek bir tutkudur, sevda ise hakikattir,
Karmaşık bir duygudur, garip olan hilkattir,
Güçlükleri olmazsa bu duygu tadılmaz ki,
Kaçmak onu terk etmekse, kaderden kaçılmaz ki…
Bir esinti başlardı karşı akdağ’ından,
Karlar buzlar erirdi, dik olan yamacından,
Rüzgar hiç eksik olmaz ki, kışından yazından.
Suluova’nın akşamüstü durulmaz ayazından.
İnsanları bir başka, gelmiş ayrı illerden,
Ağlama ne olur,
Dökme gözyaşlarını,
Varsın: Ağaçlar kurusun
Dökülsün birer, birer,
O güzelim yaprakları.
Varsın: Çiçekler açmasın,
Soğuk bir günde buğulu ellerim,
Tutunmak istiyor göze gözlerim,
Engel alsa da bütün hislerim,
Vazgeçemem asla vazgeçemem.
Dalgalar boğmaya çalışsa bile,
Duyarsın,
İnsan ne çok ararmış,
Bilmeden,
Yitirilen sevgiyi,
Görürsün,
Yağmurlu bir gecenin bu saatlerinde,
Düşüncemle iç içe yaşarım bu yerde,
Camlar hafif nemli, dışarı soğuk,
Pencere önü ıslak, dıştaki yağmura bak,
Caddeyi kaplamış nemli ıslak bir toprak,
Hafif hafif sertleşen bir rüzgar ve gece,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!