Pencereler kesilmez ya da çıkarılamaz,
Odalarım uygunsuz el ayak uzanamaz…
Bir denge kuruyorsun onu bunu bozarak,
İnce ayar kurarsın düzen oluşturarak…
Kırkı aştıklarından eve sığmıyorlardı,
Gücüm yetmediğinden hastalanıyorlardı…
Bahçemiz bulunmuyor toprak alamıyordum,
Bakış açılarından saygı göremiyordum…
Erkek yakışıklıysa her şey tamam sayılır,
Bir yıldırım nikâhı tüm imzalar atılır…
Araştırılmamıştır vicdanı var mı yok mu?
Eğitim öğretim ve seviyesi uygun mu?
Yerde duran terlikler masanın ayakları,
Bir yandan da sandalye ve onun zararları…
Kapının aralığı, halının kenarlığı,
Çaydanlığın demliğin sıcak iken varlığı…
Binlerce örneği var ama unutuluyor,
Sonradan gelenlerce pek hatırlanamıyor…
Vicdan düşüncesiyle mantık mı azalıyor?
Daha henüz ölmeden ev bark bağışlanıyor…
Bu yapılmış bir hata affı olmaz bir hâlde,
Bol ipucu vermişsin her biri koz şeklinde…
Çevren ahlaksız dolu onlara bir şey olmaz,
Aleni dahi olsa sorun da oluşturmaz…
Sığınmış kedilerim hızla çoğalmışlardı,
Koruduğumuzdan mı her birisi de sağdı…
Bu yüzden de yavrular hızla büyümüşlerdi,
Kimi hasta kimi kör üç beş nesil geçmişti…
Temmuza giriyoruz ortalıkta yağmur, kar,
Baharı anımsatır şiddetli fırtınalar…
Kasım yaklaştığında yazdan kalma havalar,
Kış gelmeyecek gibi kalmamış ayrıntılar…
Bunlar yüce değerler şehitlerimizden,
Rabbimize koşarken müjde bekleyenlerden…
Onlar ki dinim için yüce kitabım için,
Zalim girmesin diye hakkın sürmesi için…
Farkındalık ayımız fikir sunma şeklinde,
Sağlık ve tıp çapında bilinç geliştirmede…
Sepsis, öldürücü dert yetmezlik oluşturan,
Savunma sistemini şahsına düşman yapan…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!