Gözler baktığından niçin kaçıyor
Ya adımlar neden ara açıyor
Diller de sözden söze geçiyor
Âlem gönül kadar geniş değilmiş!
Çarşıda pazarda gezer durusun
Ses veren yüce dağlar
Anamdır yağar çağlar
Yarama merhem bağlar
Ne bilisin bunu hamlar
Arkamda durur, serhat
Aşk vura aşk, bulana alkana gönül
Razı ola ulaşa bin şana gönül
Yûsuf ola şarâb-ı aşk, kana gönül
Yakup ola nâr-ı hasret, yana gönül
Tabiata bakan gözler
Okur onda nice sözler
Ayla yıldız hatip, söyler
Duymayanın bahtı kara
Ara insanoğlu ara
Fark etmez köşkte
TOKİ’de oturmak...
Bekleriz hayatı bir bankta...
Eğriyi doğruya kattı
Hidayet güneşi battı
Huzurla uykuyu yattı
Uyanır mı bilen var mı?
Yakamozlu deniz kıyısında
Perilerin oturduğu bir yalı vardı
Hakiki ya mecazi bahçesi cennet
Göllerinde nergis açardı
Sardunya, açelya, şakayık
Akasya, menekşe, zambak
Bülbül ağlar her seher
Ehl-i aşktanmış meğer
Gözyaşı aşka değer
Leyla kalbe gelince
Kimde ki var aşk derdi
Bayılırız kaçmaya
sorumluluklarımızdan
sloganlar atarız durmadan
param pulum şuyum buyum
diyorsun ki bulanıktır suyum
bırak bunları bir kenara kuzum
civelekler cakacı
cilve cilve esinti
cari açık kalmadı
canım cicim yağlandı
cazgıra de kafiye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!