ellerimi
ellerinsiz bırakıp gitme ne olur
dayanamaz yokluğuna sıcaklığının
gözlerimi
gözlerinsiz bırakıp gitme ne olur
söner ışıltısı
merhaba
umutlarını kavgalara bezemiş militan sevdam
merhaba
yarınları yarından da yakınlaştıran
zamansız kavramlı sevdam
merhaba
av-uca gelir sevişirken hayat
taç dudağında/ah-sen beni öldür-me-li-sin
mehtap yüzündeki kırılma ses
inden göz bebeğime vuran alev
dış arının bilinç yanılsaması
her aşk insanın kendine ihanetidir bilmezsin
martılar konar avuçlarına maviden düşleriyle
ıslak gözlerle bakarsın kirpiklerinden damıtarak hüznü
gökyüzü yarılır/kulakların uğultu tufanında ağlarsın
seni çağırır rüzgar sesinde her kampana
kasıklarında doğum sancısı yalnızlığını çoğaltırsın
bir tramvay geçer her sabah alnına düşmüş acılarla
ayak izlerinde firari gece lambaları
ikameti yangın yeri külden başka kanıt yok
bir tramvay geçer her sabah alnına düşmüş acılarla
yaşadığım bu kentin yağmursuz ama ıslak sokaklarında
ESMER TENLİ KORKAK
Zaman yapraklar arasında kırılgan
buzdan bir fanus içindeyim her şey flu
kemirmek istiyorum bir köpek gibi
belleğimde canlanan gölgelri
sigarasız ve beş parasız
-en kötüsü de-
sensiz geziniyorum
mayıs 1996/ mersin
tut ellerimi bırakma sımsıkıca tut
avuçlarının sıcaklığı avuçlarıma dolsun
bak gözlerime saatlerce bak
günlerce çekme gözlerini gözlerimden
sanki kendi gözlerinmiş gibi bak
utanma o gözler çoktan senin olmuş
biliyorum
dağlardan inen bir rüzgarın hasretiyle
bir kuşluk vakti
çat kapı çıkıp geleceksin
hüzne dair bir şey kalmayacak içimde
bir sevinin acısını yükledim
bir dağın yazgısına/buz sarkıtları
kendi yağında sevişmekte örümcek
ah! ..koca bir ömrün ağır yükü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!