Bir zaman, bir yerinde, şehrinde olurum,
Bedenim gelmese de…
Denizleri olmasa da yağmur birikintilerinden geçerim.
Kavak ağaçlı sokaklar yapraklarını barındırır kaldırımlarında, Akşam güneşi yükseklerinde süzülür.
Gözler hayal kurup maziye uzanır en karanlığına…
Ayrılığa çalar düşlerim olsa da sabahlarında,
Bir gün ansızın göçmek istiyorum buralardan,
Kaybolmak istiyorum.
Sensiz bir şehir düşlüyorum.
Uzaklarda… Sen kokmayan…
Yorgun ve ıssız gecelerde hayalinin olmadığı bir şehir.
Kapı çaldığında sen olmayan,
Ben, biz olmadan iyi düşünemezdim…
Biz olmadan sevemezdim.
Hayal ettiğim sevgiliyi arzulayabilirdim anca.
Biz değilken çok dua ettim ama.
Cennet gözlü, ay yüzlü bir güzel diye…
Adını besmeleyle andığım bir güzel…
Sen;
Cemre gibi düştüğünde gönlümün en derinlerine;
Hitabet sanatını ezberime aldım…
Çok literatür tükettim, tutkuyla…
BÜTÜN dilleri ezberledim.
GÜZEL bir söz bulup sana haykırayım diye…
Şimdi o koca yüreğinin altında gölgelenmedeyim…
Sisli bulutları da görüyorum dağların yamacında…
Mesafeler bana, ben de mesafelere aldırış etmiyorum…
Yağmurlar altında, billur güneş tanecikleri arasında yürüyorum…
Yine hayallerimi dualara emanet ettim…
Geceye sor beni…
Dil, gönülden söyler…
Zikre fikir bahşedilince…
Bülbül mest olur…
Aşk gönle nakşedilince…
Ey dost!
Dikene rağmen gülü sevenleriz biz…
“Çayımız vardı…
Karanfil kokusuyla demlenen…
Ve muhabbetimizi besteleyen.
Yorgun davalarımıza şahit, nice gece, derttaş ve dervişler…
Gömdük yenilmişliği toprağa…
Kenetlendik, yoğrulduk, küllerimizden doğduk…
Kavuşma gerek!
Yürekler olan…
Ayrılık kelimesi yer almayan bir hayat gerek!
İnce, sarı yaprakları olan ağaçların arasında yürümek gerek…
Yağmur kokuları arasında çiçekleri ayırt etmek gerek…
Tertemiz olan…
Demirci, bana sorma günün nasıl geçeceğini…
Gönlünde çiçeklerin nasıl açıp, yaprakların nasıl yeşereceğini. Bilmez misin cevabını geçiştireceğimi!
Bilmez misin cevabının uzaklarda olduğunu…
Gördüklerimiz cennetin sadece bir kırıntısı olduğu halde aldanıp kandığımızı bilmez misin?
Sınavımızın bir parçası, kâğıdımızın süsü olduğunu bilmez misin?
Gördüklerimiz, gözlerimizin çıkmayan boyaları demirci. Bedenimizin bize uzak giysileri bu gördüğün her şey.
Daha sensizliği hazmedememişken;
Kalbinin yokluğu da indi yüreğimin ta derinlerine…
Söylemiştim zamanı idareli kullanalım diye.
Bak şimdi gözlerine hasret tüm zifiri karanlıklarım…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!