Bazen savaşmak istersin
Kötüler ile çünkü çok canın yanıyor
Acı çekersin sonuçlara katlanamazsın
Sıradan bir eşkiya olursun.
Silah çekersin canın yanar
En çok yazar gördüm. Hep kitaplarına değer verenleri gördüm. Onlara hayattan bahsettim
Neler öğrendiklerini anlattım.
Hem yazdılar hem okudullar ama en çok dert gördüğünü bir milyona aşk ilhamını söylediler
Bekliyorlar aşıklar ozanı sahneden koşuşturma
Anları hep canlı müzikler kalabalık gece kondullar
Hatalarımla, günahlarımla
Eksiklerim ve tüm kusurlarımla
Ben insanım.
İyiliğim ile güzelliğim ile
Tebessümüm ve öfkelerim ile
Ben insanım.
Benim bir sevdiğim vardı. O kadar gözleri elaydı; henüz çocukluktan beri gözlerim hepte onu aramaya başlıyordu. Bugüne rağmen düşmanlarıma rağmen hem kulanılmaktaydım; Hayat öyle garip acılarla mücadelecidir ki bilinmiyor veya hiç kimsenin gücü bile yetmecek kadar pezevenklerle mücadele etmeye gayret veremiyor hep yalnızm ben sevdiğim. Aşkı yıldırım olarak yetiştiremediler sevgili. ''Kalbimin kırgınlığı hep düşmana inat olarak kalabiliyorsa bunun bir sebebi olmalı.
Bu kadar zaman sevgiyi yüreğinde hissedemiyorsa şerefini üç kurşunla satmış kadar alçaklığını imzalamış oluyordu: Hayata rağmen dik duruşumu hep hatalarımla anladım kardeş dedeğin bazen bir düşman bazen sıradan bir kabadayı mı olmak? Bugün burada mücadele ile toplum hareketimizi biraz çekim vermeliyiz düşmanlara kavgaları bırakalım insanın fikir düşüncesi ile gerçek aşk arasında hiç bir düzen yok lakin garip kalmakta bir emanettir...
Gençler ne yaşamayı bilirler
Nede sevdiklerinin değerini bilirler
Bunlar kalp kıran
Yavşaklardır ölsünler dünya bir pezevenklerden kurtulsun...
Arkadaş olduğum milyonlarca insan tanıdım.
Kimlere güvendiysem onlarla beraber yalanlarla yaşayıp
Onlara uydum. Bir de ne öğrendim bilir misin?
Yıllarca arkadaş olduğum insanı hiç tanımamış olarak arkama bakmadan çekip gitmeyi öğrendim ama yanlış nedir bırak öleceğimiz zaman sorarlar
Hayat sadece bir imtihan bunu yaşasan en fazla
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu,
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi
Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim...
Damla damla birikiyor insan.
Damla damla sevgili bir gün akıp gideceğiz hayata.
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin
Düşün biraz insanoğlu
Bir tutam kitap dolu ,
Ellerin yoksa yarım gıram
Altının sana vereyim.
Meziden dokunan ellere
İnsan yalnız kalınca doğarmış.
Öyle ya sevdiklerimiz olacak
Bizleri okşayıp severler
Ne anlayacağız ki insanoğlundan
Hem fiyatlar yülşek millet aç
Menfatli oluyorlar üzerimize geliyorlar
Beyninin diğer canlılardan daha büyük olması mı? Peki öyleyse neden her insan kılığında olan bu kategoride olamıyor? Biz insana bahşedilmiş öğrenme yeteneği değil miyiz ? Öğrenirken pekiştirme ve üretme yeteneği değil mi bizi diğer canlılardan ayıran,
(düşünmeyen insan da dahil) insan için yaşamak sorunsalı olan hayat, puzzle’n en büyük parçasını olan, “ düşünmey”yerine koymazsak yaşamış olmadığımız gerçeğini kabul edelim. Hatta bunu kabul ettikten sonra da doğru düşünmek üzerine öğrenmeyi sürdürelim, ve iyilik kavramını bu doğrultuda hayatımıza yerleştirelim. Temel atılmış ve artık üzerini tuğla ya da daha değerli materyalleri kullanarak örmek kolay olmasa da devam ederiz… elbette ki yolda yürürken dünyanın düzlük olmadığı gerçeğini görecek ve yokuş da tırmanacak, çamura da batacağız. Ama bir gerçek üzerinde yürümek buna değecek. İşte insan olarak geride bıraktığımız tablonun renkleri böyle oluşacak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!