Kara kaşlıydı gözleri solgun.
Bir baba gibi meyil verdi bana.
Şefkatli elleri her dem saçımda.
Sevmiştim onu incitti beni.
Şimdi nasıl katlanırım buraya.
Hancı
Çok yorgunum hancı...
Han da var mı boş odan?
Küçük ve ucuz olanından.
Gülümse Bari
Ölü müsün diri misin?
Söyle neredesin?
Şarkıların duyulmuyor
Kesilmiş sesin...
••••
Önce bir şiir yazdılar
Yıldızlar parladı
Sonra bir şair öldü
Ay'ın rengi soldu
Şiirin sözlerine kan sızmıştı
Şairin gözlerine yaş düşmüştü
Gri Kent
Evler yığın, yığın.
Kent gri.
İnsanlar aceleci işleri acil.
Koşuşturma trafik hırla.
Eylül
çok mu eziyetli geçiyor Eylül?
yoksa duyarsız, vurdum duymaz diriliğimiz mi,
rahatsız ediyor ölülerimizi?
Eylül sende ölüyor musun?
bu gidişin neden üzgün?
Deniz kaplumbağası
Akdeniz’de yaşayan dişi bir kaplumbağanın yumurtlama dönemi yaklaşıyordu.
Havalar iyice ısınmış tatilciler Akdeniz’e akın akın gelmişlerdi.
Bu yosun renginde olan Deniz kaplumbağası denizin dibinde yüzerken gökyüzünde uçan kelebekler kadar hafifmiş gibi kuşlar gibi çevikmiş hissi uyandırırdı insanın içinde.
Boş salıncak senden kalan.
Boş oturak senden kalan.
Ellerim üşür gibi......
Saçların çok uzakta.
Bir tanem nerelerdesin.
Bizim oralar hep yanar
Yakılır kül olur..!
Ovalar..,
Dağlar..,
Ormanlar..!
•••••••••
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!