Sana mecbur olmaksa mecburiyetlerin en güzeliydi...
Seve seve mecbur oldum, içim titrerken gözlerine bakmaya...
Ben seni öyle bir sevdim ki o kadar yani...
Nasıl sevdiğimi bir bilsen!
Benden hiç gidemez mecburiyetler bile az kalırdı beni sevmeye.
Öyle bir için acırdı acının ne demek olduğunu anlar;
Bir paket sigaranın jelatini arkasına saklamıştım seni.
20 asker, 20 ölüm meleği...
Parlak ve kimsenin önemsemediği bir metal kağıt.
Sen çıkıyordun herşeyin ardında.
Ben kadar aciz, sen kadar gerekli.
Anlamını yitirmiş cümleler susuyordu peşin sıra.
Aşk bir cümleyle anlatılıyor olsaydı
Ben yine seni bir noktayla özetlerdim.
Bir sır vereyim mi sana.
Tüm hikayelerin yalan olduğunu sırılsıklam bir yastıkla yüzümü yıkadığımda anlamıştım.
Çok değil senden bir gün sonra...
Büyüdüğüm günse gidişini kabullendiğim gündü.
Çok sevmek akla ziyanmış.
Her gün sana yazıp yazıp uçak yaptığım şiirlerimden iyi bilirim.
Kelepir bir yürek,
Yarım bir şarkı,
Titrek eller...
Adresi belirsiz bir tren vagonunda kaybolmuş, sayfalarda yüzler...
Kimdi hayallerimi sorgusuz sualsiz çalan sabahın kör vakti,
Bedenim kirlenmemiş, fikrim kar beyazıyken.
Günün ışıkları vurmaya başladı yeryüzüne kahverengi, yeşil, mavi hakim olmaya başladı.
Karanlıklar kendini ışığa teslim etti ve maske düştü.
Gece sessiz, gündüz cıvıl cıvıl bir Dünya.Unutma diyor adeta iyide olsan en diptede döner durur bu çark,Bazen baş ayağa iner bazen ayak başa çıkar yani diyor ki ünsüz düşünür bu işten ne çıkarırsan çıkar.
Bir adam hala sevebilir elinde bir bardak çay yada düşünmekten soğumuş bir kahve eşliğinde Bir adam giderken de sevebilir delicesine
Düşünceler yoksundur aşktan,
Kelimeler tren rayları.
Kahve bahanesi uykusuzluğun.
Pembe sadece beyazdan biraz canlı.
Uyku kaçmışsa gecenin kör yarısı...Sebebine şiir mi yazmalı.
O neyidiği belirsiz ülkenin kralı gibi aptal olmadığını ispat için, anlamını yitirmiş bir ton kelime kalabalığına aptalca alkış mı tutmalı! giysi yerine mısraları seçip...
Fakirim diye kızma bana...
Bakmadığın yüzünü görmediğin gözünü çevirme çehremden...
FAKİRİM...
Fukaranın tekyim azat et beni yüreğinden dilersen.
Muhtaçlık sana eksikliktir sen herşeyken...
Başkalarının hayatları arasında köşeye sıkıştırılmış yaşanmışlıklarla hala iki satır karalayabiliyor isek hala umut ediyoruzdur hayattan bir şeyler...
Bugün vermese de hayatın bizden aldıklarını kat kat fazlasıyla vereceğini biliyoruz.
Evet biraz üşengeçiz, belki de adam gibi dua etmeyi bilmiyoruz yada gereğinden az çabalıyoruz yada yada yada bahanelerin arkasına saklanıp önümüzdeki fırsatları es geçiveriyoruz az kaldı biliyorum vakit yaklaşıyor o yüzden küçük olaylara gülüp geçiyorum.Gemi alabora iken elimizden tutanlarla yola devam ediyorum yani baya bir kişiye filika atmamız gerekecek Haydi Abbas vakit tamam...
İnsan kendini beğenmese,yazmasa bağırmasa,küfretmese çatlarmış sizde aynısını yapın ya tın diyerek geçin yada olayları küçük görün,olmuyorsa yaşanması gerekiyormuş diye düşünün.
Hadi yine çenem düştü ben hafiften kendi kabuğuma çekileyim.
Selametle sevgiyle mutlulukla kalın her zamanki gibi ne yaptıysanız yapın seviliyorsunuz iyi ki varsınız,iyi ki vardınız...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!