Hasankeyf dağında sela verildi
Melekler ağladı vicdan dirildi
Daha onbeşinde bile değildi
Serin sulara gömüldü bir fidan
Yanaklar al gözü zeytin karaydı
Ömrüme bin ömür katsa
Çekilmiyor sensiz Fatsa
Cennet olsa neye yarar
Gözümde yok yere batsa
Dolunay'dan Bolaman'a
Kaç kez zehir yuttu dışa kusmadı
Sevmek yalan dedim kulak asmadı
Bin nasihat ettim yine tutmadı
Halâ beş yaşında çocuk yüreğim
Dünya sahnesini oyun sanıyor
Sabah ile seher gibisin
Can özüme deyer gibisin
Sanki beni sever gibisin
Bilemiyor çözemiyorum
Sevdamısın yoksa zulüm mü
Veda edişin bile kısacık bir satırla
Mutluluk diliyorsun yeminini hatırla
Ömrümü darma dağın ettin bir kör satırla
Unutmamı bekleme bu ölmekten daha zor
Soluduğum nefeste suyumda aşımdasın
Külleri ateşe
Karanlığı güneşe
Buzları buhara
Hazanı bahara çevirir
Yolumdan eğletir
İnim inim inletir
Küçük bir koy'da
Dalgalara direnen iskele misali kalbim
Bekliyor usanmadan
Bir ahu devran bağlanır diye...
Ellerim eline deymese bile
Bakışın kalbime dokundu delal
Sevmiyorum demek artık nafile
Bu aşkın fermanı okundu delal
Çöllerin yağmura doyma vaktidir
Denizlere dağlara
Kırlara ovalara
Caddelere sokaklara
Her nereye baksam
Silüetini görüyorum
Her sesi sen sanıyor
O kara gözlerini kaçırma benden
Ok misali bağrımı del demedim mi
Kıyametler kopsa da kopamam senden
Sensiz bu canıma el demedim mi
Çıkmaz sokağa benzer sensiz bu şehir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!