Ey
Bu evrenin
En hızlı koşucusu ışık
Gözlerimin gülüşünden yansıyan
Bu haberi
Al
İnsanlar için bir şeyler yapmak,insanların aklını ve gönlünü tutuşturmaktan alınacak zevk,hayatı israf etmenin zevkinden çok daha büyüktür.Bu açıdan bakınca belki de Dünya'nın en şanslı insanlarıdır öğretmenler.Çevremizin daha aydınlık, mutluluk dolu,daha insanca yaşanabilir olması yolunda çalışmak gibi,yer yüzünü cennete çevirmek gibi kutsal bir görevin rozeti iliştirilmiştir yakalarına.Böylesine kutsal bir görevi üstlenebilme şansına sahip oldukları için şanslıdır öğretmenler.
Zorlukların çokluğu ve engellerin büyüklüğü onların yok olmasına sebep olmaz.Tam tersine onları daha da güçlendirir.
Ulus ve ülke çıkarlarına göz diken yabancı güçlere karşı dirençli olmanın en önemli yolu kültür ve uygarlık yönünden yüksek olmaktır.Bu anlamda çıtanın yükseltilmesinde de en büyük sorumluluk ve en etkin rol yine öğretmenlerindir.
Sorumlu bir öğretmen hiç bir öğrencisinin ışıksız bir ortamda yetişen zayıf ve soluk bir çiçek gibi olmasını istemez.Öğrenci zekasını kullanmayı,çalışkan, atak ve nazik olmayı da okuldan öğretmeninden öğrenir.Öğrenci öğretmene verilmiş bir emanettir.Onun zihinsel ve düşünsel gelişiminden öğretmen sorumludur.Öğrencinin beyni gibi yüreği de öğretmene emanet edilmiştir.Onlarda sağlam bir ahlaki yapı oluşturmak, merhametli,insanları ve doğayı seven, tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyan.ülkesini ve tüm Dünya'yı önemseyen, koruyan saygılı bireyler olmayı öğretmek te öğretmenin görevidir.
Çocuğun ruhunun ateşini yakacak,onlara kanatlar takacak,dinamik düşünceli,uyanık ruhlu bireyler olmaları yolunda çalışmaktan yorulmayan, usanmayan,aksine heyecan ve zevk duyan özverili, örnek bir ustadır öğretmen...
Bir nesnenin
Bize gösterilmeyen diğer yüzünü
Görebilmek gibi
Vazgeçilmez bir tutkudur
Seni anlamak
Ne çok bir aradayız
Dün gece
Bir süpürge yaptım
Hurma ağacının dallarından
Ve süpürdüm
Gök yüzünden yıldızları
Bir tarafta derin mavi karanlık
-1-
Herkes
Bir şeyleri yitirmiş
Bulmanın telaşında
Ay
Işığını düşürmüş suya
Seni düşündükçe
Şiirler sızıyor kalemimin ucundan
Yaralarım iyileşiyor
Kabuğunu kırıp yumurtanın
Portakal renginde gülümsüyor yaşama
Yavru bir serçe
Çılgın nisan toprağı gibiydim
Taşı alsam avuçlarıma
Taş filizlenirdi
Avuçlarımın sıcaklığından
Işığa çevirirdi
Işığa
Bir güz gününde
Günü geldiğinde
Dalları terkeder yapraklar
Kim bilebilir
Neler hisseder
Dökülen yaprakların ardından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!