Işığın keşmekeşinden
Gölgelerin dinginliğine sığındım,
Kendini “iyi” zannedenlerden kurtulup
Bir avuç bilenlerin arasına...
Kim nerede duracağını biliyor burada
Sanki
Özgürlük ruhumda dolaşıyor;
Rüzgarların
Çimenleri okşaması gibi
Usul usul,
Alıp götürüyor;
Alıp başımı gitmek istiyorum
Gündüzün ve gecenin olmadığı bir yere
Sessiz
Sensiz
Yalnız
Önüm deniz
Sessizlik,
Yalnızlık,
Karanlık,
Boş bir huzur
Duvarlarda yankılanan
Bir kırk beşlikte takılmış
Gidiyorsun aşk
Eteklerin
Umutları da sürüklüyor
Son ayrılıkla yitirdiğim
Ruhumu ısıtan gözlerin
Çoktan bırakmıştı beni
Gecenini bir yarısı...
Çoktan
Tasını tarağını toplamış İstanbul
Bir tek
Biz dışardayız
Muhabbet sonrası
Sokaklar değişti,
Kaldırımlar,
Ağaçlar,
İnsanlar,
Şehirler değiştirdim
Ülkeler kimi zaman
Uyandım,
Yine
Sabahın kör karanlığı,
Önce
Yaprakları selamladım
Islak kaldırımlarda
Gözlerini aradım sabah
Ne onlar vardı ne de güneş
Bulutlar örtmüş umutları
Ben yağmurda ıslak çilekeş…
Tükenen sadece ömürse
Üzerime çullanmış
Bir gün daha
Mesai bitiyor
Gözümden başlayıp
Başıma yayılmış
Ağrı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!