Hani sen gülünce
Dudaklarının iki santim üstünde
Oluşan gamzeler varya
İşte oraya gömülmek için
Neler vermezdim ki
Bir sahilde
Zincir zincir bağlıyım tüm kum tanelerine
Sen ise
Hırçın bembeyaz köpüklerle dolu
Masmavi bir dalgasın
Bir gitarın nameleri
Bereketli yağmurlar gibi
Yağ ellerime saçlarıma
Önemli değil
Islanacaksam seninle ıslanayım
Sonra bir akdeniz öğleninde
Temmuz güneşi ol
Onaltısında evlenip
Otuzunda parasızlıktan
Mustafa'sını okula gönderemeyen
Zehra
Aşevinin önünde sıradayken
Düşünür çocukluk hayallerini
Bir öğle üzeri
Sarı yapraklara basarak
Gezerken sokaklarında İstanbulun
Çisil çisil yağmur yağsa
O yağmur altında
Camdan beni seyredenleri
Seni
Öfkemden, isyanımdan
Özgürlüğümden arttırıp
Tüm törelerimi çiğneyip
Parmak uçlarıma vererek yarattım
İftar sofrasında bekleyen dedemin
Orucunu açması için
Avlu kapısında beklerdi Ninem
Ezan sesini dinler, okunduğunda
Tamam herif, yiyebilirsin derdi
Hangi mevsim hangi yıldı
Yolun düştüğünde
Akdeniz sahillerine
Gözünü yakan o tuzlu denizden
Koru kendini
Açılmak istersen sahil boyunca
Sonbaharda
Bal arısının
Zerdali dalına konup
Kanat çırpışıdır
Özgürlük
Sen benim için bir vatansın
Senden her uzak oluşumda
Kendimi gurbette sanıyorum
Aramızda kıtalar okyanuslar
Sana ulaşmak için
Uçaklar, yatlar, gemiler lazımken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!