yaşamaya başladığımda
tanrı yarattığına
ebe ana rahminden kopardığına
babam soyunun devamına...
sevindi-ler üçü birden
ben ağladım!
'Şemsiye de nelik başında' dedi sokak lambası
'ne yağmur ne de kar var
delisin anlaşılan...'
'sen karanlığı tanımazsın,
yağmurdan, hem kardan da fena ıslatır' dedim
yağmurundan kurunmuş
kendi toprağında doğrulan geceye
kavli nedir absürd olanın
içime sığmayanı
kendimden azalanı
en aşınık sıfatlandırmayla
memnunum
gölgeme kadar indirgedim çünkü
çoklu kalabalıklığımı
hazır halimin 'ne'liği mi? :
tırısta seyreden yelkovanların terkisinde
bir andan başka ‘an’a duramaksız
rivayetleri korkudan menkul
o bir varmış bir yokmuş yolcukta
bin kere kendini sınayan ölümü
en azından bir kere de kendi sınamalı insan
bir mezar sanatı erbabı
kötü söver
genç ölüler satar
ve inanmadığı şarkılar söyler korkusundan
ra la li la la li la la
kavradı iki eliyle kocaman taşı
suya attı
bir kahkaha patlattı
ve beline kadar kuyuya sarktı deli
kahvehanesi
Bırak..!
İlla ki dökülüyorsa
Dökülsün yapraklarımız dibimize.
Çürüyelim bırak..!
Çürüyelim ki
Doysun köklerimiz özümüze.
simurg'a uzanan yoldayım
uzadıkça silikleşiyor,
silkindikçe kimsesizleşiyorum
kimselerim firar edip göğüs kafesimden
'kim' oluyor
kim cesetleriyle dolu yalnızlığımın sur dipleri
Marmeledov sarhoş olmasa Sonya orospu olmazmış
Bu kadar kolay kanmayın lan!
Ne biri ne diğeri
Kitaba sızdı tahta döşemenin kurtları
Farkındalar:
Bütün orospuluk Dostoyevskide.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!