Nerden gördüm o gözleri,
Ahval ile oldum müsterihi,
San la şan olmuş bende zatınız,
Görür oldu beni o muhteşem katınız.
Bir tutam hiciv ile Anka kuşunu anarken,
Yosunlardan ormanım,
Karanlıktan kervanım,
Bir küçük sandal ile,
Okyanusları dolaştım,
Nice dağları aştım,
Gururumla savaştım,
Sabırlı ve sevecendir sorduğum,
Hasta yapılı, egoist, rahatsız edici,
Kıskanç, kibirli, gururlu değildir.
Yanlışların hesabını tutmaz,
Gerçeklerle mutludur,
İnancı, umudu ve sabrı,
Yazmak, seni yazmak.
Sensizliği, olmayanı yazmak,
Ne kadar zordur bilir misin?
Bilemezsin, sen bilemezsin,
Sevmeyen anlamaz bu halden.
Ah bir ölsem,
Yeryüzü öpse alnımdan,
Gökyüzü kucak açsa ruhuma,
Ağaç kökleriyle kardeş olup,
Bir avuç toprağa hasret gitmese gözlerim.
İçten, samimi;
Güzel hoş bir seda.
Anlamsız, sevecen,
Güleç bir yüz.
Utangaç, yinede sevimli,
Çocuk işte!
Duraksadım, duran gönlümle o gün.
Gidilecek yol, çekilecek azap varken önümde;
Kapandı geçitler, gönül gözümle,
Yazılacak söz, okunacak rahmet varken özümde;
İçtim, yudum yudum yaşlı çayımı;
Isınan yüz, asıktı gülücük varken gözümde.
Bilinmeyen o yerlerin birinde,
Gülümseyen iki göz,
İnadına ağlayan küçücük bir kız.
Çakmak çakmak bakışıyla,
Bir roman gibi okuyor içimi,
Ve soruyor:
Zifiri karanlığın son nefesinde,
Izdırapla can verirken yüreğim,
Soğuyan bedenim kasılıp kalırken,
Neden hayata geldiğimi anlayacağım.
Ümitle yüreğim atmak isteyecek,
Duracak dünya sabitlenmiş gözlerimde,
Amaçsız bulunca kendi kendini,
Ararmış yollarda hüzünlü kısmeti.
Nedensiz mutluluklara yelken açıp,
Çaresizce donuklaşan zaman içinde,
Billur bakışlı gözleri farketti.
Birçok siluet puslu kalırken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!