Şairsiz bir şiir olurum
Şiirsiz bir şair olurum
Yokluğunda bu yalnızlıkda
Şair doğar... Şiir ölürüm...
Sııra kadem bastın gittin,
Neyler gönlüm söyle neyler?
Kaynamadan taştın bittin,
Eyler mevlam öyle eyler,
Sonumuzu böyle eyler...
Birkaç şarap kadehiydi kırdığım
Biraz da kalp.
Gelip geçen günlerin ardından
Aklımın mahpushanesinde volta atar sevdan.
Öyle sabit, öyle kararlı, öyle tutuklu.
Çünkü seninim...
Salaş bir meyhanenin
Kapısından içeri girerken
Atılan ilk adımda hissedilen
O hiçlik, yokluk duygusu gibi
Seni sevmek...
Ve tek ayağı kırık masaya oturup
Küllenmiş bir sevdanın izlerini taşıyor,
Şimdi o, resimlerde kalan gülen yüzümüz.
Ve kibritin ahıdır: Ayrılında yanayım,
Mektup, resim ne varsa acımadan yakayım.
Böyle zalım dünyanın, öyle zulum kararı...
Ta dibine vardım aşkın
Baktım hiçbirşey yok...
Vazgeçtim sevmekten artık
Ben yalnızım...
Dünya tek kişilik gösteri
Cesedimi çiğneyen bu sevda
Yokluğunun ayak izlerini taşıyor
Ve tanrı tanımaz gidişin
Kalp çıkmazı bir başbelası.
İçimi acıtan İstanbul ve sen
Herkes senden giderken, ben sana geleceğim
Herkes sensiz yaşarken, ben seninle olacağım.
Öyle bir yürekle, böyle bir aşkla
Öyle böyle değil, inanılmaz bir inançla
Kimse seni sevmezken, ben seni seveceğim...
Şimdi İstanbul
İstanbul'a benzemiyor...
Yedi tepeli bu şehir;
Aynaya baktığında bile
Kendini tanımıyor...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!