Hava ağır ağır aydınlanıyordu
yeni bir sabah yaşanacak besbelli.
Yarı uykulu şoförler yeniden
beni toplarken yol kenarlarından
senden dönmekteyim hiçliğime,
kimsesizliğime, sensizliğime yani.
Seninle o kente gelmeliydim
yarın olmadan...
Nasılda başardın?
Sanki gidişine
bu koca kent de katılmış...
Oysa;
Herkesçe hemen anlaşılabilir
bir politika değildi
hemen anlayamadım...
Önce yokluğuna alıştırdın
sonra aramaz oldun.
Uzun bir aradan sonra
Olur olmaz saatlerin ani pil bitimlerindeydi hep
Yani ne vakit düşlesem uçsuz bucaksız bir ova
Tamda o zaman dururdu zaman...
Ne bahtsiz gecelerde sesinin sedasinda kayboldum.
Gerçi bilmiyorum hiçbir bahtli gecede de olmayacaksin.
Sana ''Seni......'' diye baslayan bir kelime asla söylenmeyecek.
Korkarak yazılan her söz şahitti
hasretliğime...
Batan her güneş korkutuyor artık düşlerimi;
yine gece olacak,yine işkenceli saatlerin başlangıcı,
sigara dumanının altındaki bekleyiş.
O sonsuz o bitmek bilmeyen bekleyiş.
Ağlama...
Gözündeki yaşları
akıtma boş yere...
Beraber dökeceğimiz güne sakla.
Saklaki o gün
bayramlara, seyranlara dönüşsün..
Kısa anlara sıkıştırılan yada
yarım bırakılanlarmıydı sevdalar?
Yada hiç biri.
Yanlız gidenler miydi sevdalı
sevdayla kalanlar mı?
Hangisi gerçek hangisi yalan?
Kimsesizliğin ilk hecesindeydi
hayatımın öznesi...
Sana ilk sarıldığım gün
sarılışındaydı ölümüm.
Şaşırma, korku ve güvensizlikle
yoğurulmuştu bakışların.
Bu kaçıncı
bekleyiştir yüreğim...?
Her esir azad olmuşken
bitmiş savaşların seferlerinden...
Hergün aynı heyecan
aynı ümitle
Bıçak sırtındayım
Ne yana değil
yansız bir yerdeyim
Deşildim...
Tırnaklarımı çektiler
bilmem kaç voltajda tutsak oldum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!