Ben Allah olsaydım haşa kendime
Derdim: Kul olayım eğer verirsem
Bir zırnık rızığı halk ettiğime!
Onursuz kibirli, o kadar sersem!
Havasız olamaz, vereni bilmez.
Elim sazı çalar, kaşlarım hüznü
Acılar dökülür pınarlarımdan
Mevsimler kaybolur; yaz mıdır, güz mü
Kırgınlıklar akar damarlarımdan.
Derin iç çekişin alnımda izi
Ne kent sahiplendi beni ne de ben sevdim onu.
İnsanlarını görüyorum hep yabancı tavırlı
Tebessümler zoraki, günaydınlar kuru.
Göğü daha bir iğreti, güzel ıslatmıyor yağmuru
Asmış suratını güneşi.
Sert kalmaya çalışarak duygumu
Kalbimin en derinine gömdüm ben
Bakışımı kaçırarak sevgimi
Gizlemeye gözlerimi yumdum ben.
Vücudumu siper ettim doluya
Pek bilinmem lakin kamil biriyim
Kutup gelse elime su dökemez
Emir Timur, hem İskender gibiyim
Ares bile bileğimi bükemez.
Hitler anca kapımda bir kul olur
Yılanı dosttu köyümün
Böceği tanıdık.
Sivrisi sanki başka bir sokardı
Merhametli ana terliği gibi
Acıtırdı da; azıcık.
Mumlu ısırığı önü ardı!
Yürekler saz olunca; duygular kapar beni
Perdelerde gezerken bir Hicaz çarpar beni
Gönül puslu, göz isli; böyle ne yapar beni
Udun sızlamasını duydukça içlenirim.
Gündüzün şamatası, yıldızlara küserken
Bir bardak çıkarın; o, benim için
Mezrayı çekerken içlerinize
Bagat’tan ılınan çayları için
Rüzgar nüfuz etsin saçlarınıza.
Pancarlar toplayın Kordunağzı’ndan
Bu son defa kendimedir uyarım
Keseceğim herbirinden ilgimi
Ben anladım, anlamadı damarım
Nankörlere israf olan sevgimi
Hiçbirinin ayağına basmadım
Herkes, her ses sussun; sadece o ses
Tek onu duyayım, eşsiz, bedensiz!
Yüreğime dolsun derin bir nefes
Ağlayayım işte öyle nedensiz!
Diyez perdesinden bir anı alsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!