EY HÜZÜNLÜ KUDÜS!
Gözyaşların çağları aştı.
Kötülükler etrafında dolaştı.
Müslümanların sabrı taştı.
Hüznünü dindiremedik ey Kudüs!
EY İNSANLIK! NERDESİN?
Ey insanlık!
Bilmem ki yerde mi,
Ya da gökte misin?
Kafdağının ardında mı,
Adem ile çıktım dünya yolculuğuna
Havva ananın merhametli soluğuna
Habil'in Kabil'e karşı onurlu duruşuna
Hak yeyip de kul hakkına girmeyesin
Nuh ile kurtuldum büyük tufandan
Karbeyaz yüzün yandı ateşte,
Yüreğindeki har sönmedi işte,
Evlatlarına hami oldun her işte.
Fadimem Fadimem oy Fadimem.
Gamlanmayı bırak gönül derdini söyle,
Neden hüzün çökmüş yüreğine öyle,
Gel hele meşk edelim seninle şöyle,
Diyardan diyara göç etsen de faydası yok.
Yüce dağların eteğine kurulalım seninle,
Başım bir mengenede dönüp duruyor,
Felek pusu kurmuş söz dinlemiyor,
Kader yollarıma çalı dikenleri ekiyor,
Firardayım ben ömür boyu firarda.
Savrulmuşum bir o yana bir bu yana,
Kenarına indim Fırat'ın usulca,
Akıp gidiyordu derinden usluca,
Güneş ufkunda salınıyordu tepenin,
Yakamozu parlıyordu yorgunca.
Akışında hüzün vardı, ayrılık vardı,
Bir çocuk
Haykırıyor
Gazze'de
Nerede insanlar
Hani insanlık
Niçin hepiniz
GELDİN VE GİDİYORSUN
EY SEVGİLİ!
Ey sultanlar sultanı,
Ey gönüllerin irfanı,
Biz hakkıyla tutamazsak da seni,
Çıkayım şu karlı dağların başına,
Oturayım şu Aksu çayının kenarına,
Neyleyeyim dünyanın varına-yoğuna,
Sizin olsun ben gidiyorum bu ellerden.
Bırakamadım bu dünyaya bir eser,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!