Ben senin gözlerindeki
Mavi denizin fırtınalarından kaçıp
Yeşil çam ormanlarında kaybolmayı sevdim.
Ben senin gözlerindeki
Şiir denizinde mısralarımı yazarken
Herkesten saklanmayı sevdim
Bahar ayında doğa yeşilliğe bürünür ya
Bakmaya doyamazsın seyredersin öyle
İşte böyle kucaklarsın iki yavrunu da
İmrenerek seyreder bütün çocuklar
Yüreğinin derinliğindeki çocuk sevgisini
Bir an yanında olmasa çocukların
Seninle hiç tanışmamış
Seni hiç görmemişim gibi
Onbeş yıl hiç yaşanmamış
Sanki hiç gelmemişim gibi
Gidiyorum buralardan
Ben baharı getirmeye çalışırken
Sen karları yağdırıp duruyorsun
Ben güneşi açtırmaya uğraşırken
Sen kara bulutları kaplatıyorsun
Ben umut ışığı yakmaya çalışırken
Sen bütün mumları söndürüyorsun
Bilmezler ki
Karanlık odamın duvarlarına
Senin resmini çizdiğimi
Geceler boyu resminle konuştuğumu.
Bilmezler ki
Gecenin sessizliğinde
Yüreğimin çağlayana dönüşen sesinde seviyorum
Damarlarımda dolaşan kan gibi seni istiyorum
Gönül pınarında aşk şarabını içmeyi seviyorum
Yüreğimde sana sevgimi büyütmeyi seviyorum
Gönül sarayımda tek seni taçlandırmak istiyorum
Aşkın mayasını senden alıp seni sevmek ne güzel
Ne zaman bahar dolu gözlerime baksan
Seninle tanıştığımız günler geliyor aklıma
Büyük bir yangın başlıyor yüreklerimizde
Yine bir gökkuşağı oluşuyor gökyüzünde
Biz kurduğun çilingir sofrasında göz göze
Şehirlerden İstanbul mevsimlerden bahar
Gözyaşlarım yağmur damlaları gibi
Birer birer dökülürken hasret bahçeme
Ben hasret tepesine çıkıp rüzgarlardan
Senden bir haber getirmesini istedim
Her seher vakti esen seher yelinden
Senin kokunu getirmesini diledim olmadı
Ne zaman Çamlıca tepesine gitsem
Seni ilk tanıdığım günler geliyor aklıma
Güzelliğin gözlerime düşüyor bir bahar günü
Yine meltem rüzgarı esiyor uzaklardan
Biz Çamlıca Tepesindeki ormanda el ele
Şehirlerden İstanbul aylardan Haziran
Bakma aylardır birlikte olduğumuza,beni aylar önce kalbinden kovduğunun farkındayım. Kovdun ama ben bir türlü gidemedim işte. Nasıl gidebilirdim ki; sevgi dolu yüreğin ve sıcacık kalbin vardı. Herkesten başkaydı işte. Seni seviyorum dediğin zaman akan sular duruyordu. Bir gülüşün herşeye bedeldi. Ne kadar inatçı olduğunu biliyordum. İçimde hep bir umut vardı. Kalbindeki köşke tekrar gireceğim günü beklemeye başlamıştım. Bir gün mutlaka o sihirli iki kelimeyi tekrar söyleyeceğini tahmin ediyordum. Seven bir insan bu kadar kolay vazgeçemez diyordum. Aslında beni kalbinden kovduğun gün önümde iki seçenek vardı. Ya çekip gidecektim hayatından, beni özlemeni ve tekrar kalbindeki köşke davet edeceğin günü bekleyecektim. Günlerce, aylarca belki de yıllarca sana hasret çekecektim. Sensizlik acısı yakacaktı yüreğimi. Ya da yanında kalacaktım. Ben kolay olanı seçtim ve yanında kaldım. Ama gidemezdim. Kalbindeki köşke başkası girer diye korktum,anlıyormusun. İşte bunu asla kabullenemezdim. O köşke benden başkası giremezdi, bana aitti çünkü. Kalbine tekrar giremeyeceğimi bilsem bile gidemezdim.Çünkü orada başkasını görmek beni öldürürdü,biliyormusun. Kalbindeki köşke tekrar girebilecek miyim? Ne dersin?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!