Gece geliyor koru kendini,
Uzak sesler duyar gibiyim,
Yıkacak tüm yığınlarını, bendini
Karanlıkta seni görür gibiyim
Uğultularını serpiştiren bu sessizlik,
Yeni doğan acılarıma bir ad ver
Sonsuz kere sancılarımı dindirecek
Çarelerimi umuda ver
Umutlarımı benden al,anlamlandır
Anlamını bana geri ver
Sana bağışladım varlığımı
Bir başka bahara kaldı umutlar
Ektiğim tohum yeşermiyor gayrı
Yağmuru getiren beyaz bulutlar
Çorak toprağım yaşarmıyor gayrı
Düşünce akla cevapsız bir soru
Gönüle meydan düşer akla firar
İliklere kadar yakınca koru
Bu ayrılık verir gönüle zarar
Senin derdinle düştüm yollara
Cefa gördüm zulüm gördüm ben
Yol vermediler küstüm dağlara
Ağlamadım, acılara güldüm ben
Aşk derdin yük ettim sırtıma
Ruhun düşerse ızdıraba esir
Bedenin de karanlık zindan olur
Acının yüreğinde bıraktığı tesir
Damarında dolaşan kandan olur
Kederini bırakma kendi haline
Bakma öyle umuda bakar gibi
Tüm ümitleri yıktım da geldim
Bakma öyle, bir çaresi var gibi
Dertlere çaresizlik ektim de geldim
Bulamadım siyah içinde beyazı
Okuduğun yirminci asır destanı
Çağın gerisinde kalma sakın
Yanmadan sulamak lazım bostanı
Aman yağmurlara kanma sakın
İki kere iki dört eder tastamam
bir hayat çıkıyor ezgilerin ve renklerin içinden
bir umut seziyorum belli belirsiz, sessiz
derinden geliyor, taa insan olmanın nüvesinden
bir gülümseme süzülüyor dudaklarımdan yüreğime
yüreğim, uçsuz bucaksız baharlar ikliminden
coş ve koş anlamlandırdığın tüm bildiklerinle
Aşktan gayrı yok bir bahtiyarlığım
Aşık doğmuşum aşık ölürüm ben
Gönül sarayım yegâne varlığım
Aşık doğmuşum aşık ölürüm ben
Manâdan maddeye büründüğüm gün
neredesin...