MUHSİN BAŞKANA
Yıl iki bin dokuz, martın sonunda
Çileli bir ömür dağlarda bitti
Gönüldaşları da vardı yanında
Donarak bizlere evlada etti
.Ey yüce Türk milleti silkin de diril artık
Fırlayacak ok gibi yayın da geril artık
Dünya seni unuttu ekranda görül artık
Hedefini kaybetme nereye koşuyorsun
Bayrağı çiğnetirsen ne diye yaşıyorsun.
Renkleri yaratan yüce Allahım
Gözü yaratmasa neye yarardı
Işığı verince göz gördü amma
Özü yaratmasa neye yarardı
Akıl olmasaydı öksüzdü ilim
Rakibini iyi tanı yıkılmadan başa gel
İyi tanı sakın korkma güvenerek işe gel
Yıkılmadan güvenerek ileriye yürürken
Başa gel işe gel yürürken azimle coşa gel
Yanlış yapma düşünerek işlerini bil getir
Babam yollayınca beni gurbete,
Sıkıca tutmuştum elini sazım.
Senin ile gittim gurbetten öte,
Gösterdin sevdamın yolunu sazım.
Sapını taktırdım, teknen oydurdum,
Hasretliğin yara açtı gönlümde
Tuz bastım yarama sen gelmeyince
Geçtiğin yollardan avuçlayarak
Toz bastım yarama sen gelmeyince
Görünce sevdiğim bana kızmasın
Çaldı seçimin borusu,
Meydanlar telâşa düştü.
Ahali şaşkın doğrusu,
İnsanlar telâşa düştü.
Kimi küskün, dolu keder,
Mutlu bir yuva kurmuştuk,
Her hâl uğradık nazara.
Ben doğuştan çileliydim,
Sen de çıktın bahtı kara.
Zaman döner mi ki geri,
Aşkın defterine ben satır satır
İşlenmişim hiç haberim olmadı
Duygularım beni çabuk aldatır
Düşlenmişim hiç haberim olmadı
Herkes anlayamaz bendeki hali
İş yaparak çalışırsa
Memurun masası güzel
Mazlum hakla buluşursa
Hakimin yasası güzel
Ak akçeye bezendiyse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!