Artık seni özlemeyi bile hak etmiyorum,
Gözyaşı denizlerinden çıkıp kuralanamayan ben,
Senle yoğrulmuş şiirlerle avunuyorum.
Ama sen biriktir göz yaşlarını sakın ağlama,
Belki bir gün sensizlikten yanan beni söndürmek için dökersin,
Başını koyup doya doya uyuyamadığın göğsüme.
Sen gözlerini kapattığında bürünür bu şehir karanlığa,katran karası
Ve sen susunca başlar yağmurlar, ağlar gökyüzü SESİNsizliğe
Sürgün ederken beni bu sabrı tükenmiş şehrin ölü kalabalıklarla dolu dehlizlerine
Ve gömerken çalıntı zamanların haram mutluluklarını toprağa ezansız
Dayarsın barutu aşk kokan ayrılık silahı gözlerini, alnımın ortasına
Acıları yaşından büyük bu adama,tek mutluluk elinden ölüm kalır
Ben senden giderken,
Mutluluklarımdı, arkamdan beyaz mendil sallayan
Ve yalnızca gökyüzüydü gidişime ağlayan.
Anladım ki,sadece kokunmuş beni bu şehre bağlayan
Ama bil ki, bir daha asla olmayacak seni benim gibi koklayan
İnsanlar beni olduğum gibi sevmediler hiç bir zaman
Sadece olmamı istedikleri gibi olabilen yanlarımı sevdiler;
Çelişkilerimi,hatalarımı hoş görüp kabul etmediler
Sevmek istedikleri yanlarımı sevdiler, beni ben yapan özelliklerimi değil
İçimdeki çocuğu olduğu gibi sevemediler çünkü çok yanlışlı bir çocuktu o
ve bir yanlış bir çok doğruyu götürdü benden...
anlamak için
belki çoğu zaman
anlaşılmak için
...
gülmek için
belki çoğu zaman
Oysa biz,
Karanlığı güneşle değilde, yanışlarımızla aydınlatanlardandık.
Ve aşkı dudak yordamıyla bulanlardandık, sevgilinın teninde,
Gecenin zifirine inat.
Büyürken her adımda yerlere düşürdüğümüz,çocuksu sevinçlerimizi toplardık,
Birbirimize gelişlerimizde.
seni özlü-yorum çöllerdeki çiçeklerin suyu özlediği gibi
seni isti-yorum bir çocuğun en sevdiği oyuncağını istediği gibi
seni hissedi-yorum acı ve keder gibi
seni bekli-yorum kuşların baharı beklediği gibi
seni-arıyorum bir kelbin sevgisini aradığı gibi
seni düşünü-yorum bir annenin yavrusunu düşündüğü gibi
Kapkara denizlerin martılarıydı onlar….
Güneş görmeden sıcağı sunmak için,
Gül kokusu dediler karbonmonoksite
Kuş yemi bildiler kazma darbelerinden düşen küçük parçacıkları
Ve yıldız saydılar alınlarındaki ateş böceklerini
Ellerinin kiri alınlarının akıydı
Bu sabah yine yokluğuna uyandım,
Senli bir ruya asılı kalmış kirpiklerimde,
Kendime gelebilmek için bizli hayaller vurduğum yüzümde,
Gözkapaklarım bulutlardan yağmur toplamış yine,
Ve rüyalarımdan bana,
Kullanılmamış tekbir gözyaşı kalmamış.
Yine özlemime katık oldun yokluğuna kondurulmuş iyi geceler öpücüğümde
Ne yastığımın gözleri var
Öptüğümde senin gibi bakacak
Nede yorganımın kolları var
sardığında senin gibi boncuk boncuk ter aktıracak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!