ey soğuk odama serilmiş sıcak yatağım
ey karların içinde beni ısıtan güneş sıcağım
ey kurumuş çöllerdeki yaşam pınarım
ey bu göçmen kuşa yuva olmuş ev saçağım
ey benim şair yanım
ey benim gönül yarım
Sen sen sen illede sen bunu yazan şairi seviyorum bu sözlerinde, yeni doğan bir bebeğin süt emerken yaşadığı mutluluğu ve sıcaklığı yaşatığı için bana,
Elbette buldum aşkı kelebeğimizde yasaksızca,sınırsızca kanatlarında bulabildiğimiz özgürlük misali uçarcasına ve kelebek ömrü kadar kısa mutluluklarda,
Nasıl dayanılırki senden gidişlerimin beni nefessiz bırakışlarına,senin hayat öpücüğü misali son anda bana hayat veren ve bana iliklerime kadar aşkı hissettiren öpüşlerin olmasa,
İnsanın kelebek olası geliyor, o kısacık ömründe tek hedefi sana doğru uçabilmek olan ve sen uyurken dudaklarına son gücüyle konup orda ölebilmeyi isteyen.
Sınırsızca ve korkmaksızın yaşayabilmek aşkı,sallanan bir sandalyede dizinde battaniye ve elinden içebileceğin bir bardak kakaonun imkansız hayaliyle,
Evet bir insan ömrünün yetmeyceğinimi söylüyorsunuz şimdi bu hayalin gerşekleşmesine,siz dünyanın yuvarlak olduğunada inanmamıştınız oysa ama dünya yuvarlak ve ben onu seviyorum
Yaralarımızı yarıştırdığımız ovamda
Pamuk tarlama düşen ateş oldu gülüşün
Artık bırakamassın beni aldığın yere
Her yer sen ….
Bulaştı artık arsız kelimeler dudaklarımıza
sen benim için SAKINCALI SEVGİLİSİN
sebebini sorarsan AMA EVLİSİN
biliyorumki SENDE BENİM KADAR GERÇEKLERİ GÖRÜYORSUN
ama sende şunu bilmelisinki ben seni SAADECE SEVDİM ………
ve şimdi şiir yazma zamanı……
Hay benim olasıca
Hay beni bulasıca
Beni attında uzaklara
Ya nasıl kıydın saçlarıma
sen ki
Sana tut ellerimden beni sür,güne demiştim
Ama sen hapsedip gözlerine
Yolladın bir meçhule
öyle bir zından ki hapsettiğin
Ne duvarları var dışarda deli dalgaların yalayacağı
Ne yukarıya çevirdiğimde yüzü,deniz gibi bir gökyüzü
Ben uyuyabilecek kadar vazgeçtiğimde senden,
Ve şarkıları dinleyebilecek kadar unutabildiğimde seni,
Hiç koklayamayacağım birini öpeceğim,
Sarılacak bana belkide delicesine,
Ama acıyan senin açtığın yaralar olacak...
Sen benden gittikçe ben güllerin tam ortasında ağlıyorum
Bazen bir vapur oluyorum iskelede
Bazen iskeleyi bulamayan bir adam
Aklıma geliyor
Önceleri tenin vardı sensizlikle aramda,
Olduğun yerde atıyordu kalbim.
saadece gölgeme verebildiğim sırlarım, sırtımdan bıçaklar beni
bileklerimi kessem kurumuş iki sarı gül kokar dünya
cennet kapısı tenin artık ruhumun kan kaybı
nazlı kuğuların beyaz gelinliği bu aşka kefen
ne fayda artık yaralarıma senli şiiirler sürsem
gittin ya..
hayattan kaçsam yaşamayı unuturum ardımda
ve artık sadece kanayan yanlarımdan gelirsin gözlerimin önüne
ölümü canım çeker iki yeşil kurşun gözlerin
mermerden soğuk mezar taşı bakışlar
Yine senli bir şiire iltica etmek istiyorum,zamansız
Ama sığınma talebimi reddediyor dizeler,acımasız
Ve ben yine Kalakalıyorum öylece,
Nazım Hikmet misali,yurtsuz vatansız
Ben de sen yüklüyorum cümlelere ve şiir oluyor anlamsız kafiyeler
Ama kaldıramaz bu yükü o zavallı güçsüz ve kifayetsiz kelimeler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!