Babasının memuriyetinden dolayı 19.12.1968 yılında Kayseri'de doğdu. 5 yaşında İstanbul'a geldi. Halen İstanbul'da ikamet etmektedir.
Sıkıntılı ve acı dolu bir memur yaşamının onurlu ve saygılı felsefesi ile küfesini dolduran bir babanın yetiştirdiği sıradan nadir insanlardandır Mehmet Akif Şenel...
Sabır küpünü doldurmuştur yıllarca. Hayatın ona sunduğu, acı ve ıstırap dolu çilelerin arkasında yüzünü güleç tutabilmeyi başarmış, içine açtığı farklı dünyaların gerçekliğinde yaşamını gizlice sürdürebilmeyi de başararak; acı, keder ve sıkı ...
(makalem)
Ne güzeldi işle uğraşmak
Yokluğun değeri ödüllendirilmiş gibi ferahlatıyordu beni uğraş
Şimdi beni buluyorum
Sahte gülüşlü yalancı tebessümümün arasından
Ne kadar masum özlenmişi eskiden gelenin.
Yaşanmamış bir hayatın sürülmemişliği gibi ham bir topraktım
ona bakarken. Gözlerinde saklanmış hüznünde üzüldüm.
Yakışmıyordu hüzün, belki de yakışıyordu her şeyde olduğu gibi.
Ama hüznün kabalığının ona dokunmasına dayanamamıştım.
Kalabalık aklının kenarına sığınmış kimsesiz gibi baktım uzunca.
uzansa ellerin
ıssızlığımın ortasından hararetle
sarılsa diyorum, hayaller
kavuşsa geçmişin gölgelerine inat
dudaklarımızdan aksak tenimize
sıkıca sarınıp aşk'ı, uzansak
Fırtınaydı
sadece fırtına, kaçtığım
sığınmak istediğim limandı aradığım
belki de acelesi vardı demi çürümüş yüreğimin
acelesi vardı serap gibi düşmüş düşlerimde
düşlerimde bulduğum seraptan düştüm işte
Bir ırmak dökülüyor şelale saçlarınla
avcunu açmış duada bir gölge
avuçluyor yarınları umutla
kızıl bir sabahın balkonunda
Döküldüğün yer yemininle harmanlanmış taze bir hasat
Açık kalmış ağzından içiyor terlemiş umutları gölge
Aha da geldin derinden
Yükseklerden coştun
Kırdın kara çitleri
Çimenlerde serildin
Sırtında toprak kokusu
Yüreğinde aşk dokusu
Nasıl rahatlar ışıksız kalmış yarınlar
Nasıl ışıldar gözler yeniden
ışıldar bir gün,
Aynadaki yansımasını bulmuş gibi
Bir güzelin sevgi dolu gözlerinden
Belkiliğinde burdalık olur da
Beyaz atın efesi
Yüce dağları sırtında
Naralar bağırıyor efsane ahında
Puslu sabaha uyanıkken gece
Beyaz atın efesi
...
1-...
Bilemem! .. Naz, sevgiliye yapıldığında sevgili nazı kucağına alır bebek şefkati ile. Ama; yolun başındaysa çocukça olur, henüz doğum gerçekleşmemişken!
2-...
Uzaktan bakıldığında verdiği olgun cesaret, yakınına değildiğinde gizemli bir belirsiliğin kalabalık kabalığını bıraktı içime sessizce. O tatlı güzelliğini tamamlayan doğal hoşluk, kör bir kuyu gibi uzadı masanın diğer ucuna doğru. Çelişkilere düşen kalbimin kelimeleri ona doğru eğiliyorken havada aniden kırılıverdi. Bir hüznün belirsiz tortusu, kahve telvesinin başıboşluğundaki gibi fallara kaldıyı düşündürdü bozuk bir film şeridi gibi...
susmak çokça konuşmaktır aşk'ta
çokça söz söylemektir fısıltılı diyarların destanlarından
sevişmektir söylenemeyen sözlerin gizinde
ayrıntıların telaşlı çokluğu vardır susarken kelimelerin
yeminler edilir kalan yarınlara
sözler sıralanır söylenmemişlerin sızısıyla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!