Sazlığa düşmüş bir ördek gibi
kanatlanıp konsam
Bir pencere aralığında yansam
ayazda kalmış dün gibi
Gün gibi doğsam geceye gecesinde
bensiz bir yarın olsam
en değerliye
(her nerdeyse)
Ve güneş gitti öbür yüzüne cennetinin
yalnız kaldı kördüğüm bakışlı yarınlarım
içimde bir gürültü
Sokaklarda bölünmüş insan sesleri
çırpınıyor
motor hırıltılarının boğulduğu ayak seslerimde
Köşe başlarını tuttuğu sarhoş naraları
anıların yutulduğu şişe diplerinde
Kör sancıların çığırtkanlığıyla
Bir hıçkırık saplanıyordu, ansızın
Kırık bir hançerin ihanetinde
Göğsümde ağrıydı sinsice
Gülücüklerim ağlıyordu
Canlı cansız telaşe, bilmişti
Sıkıntının küreklerini çekiştiriyordu
Yokluğun üzücü
Uçurumdan düşmek gibi de kalın bir kabalık saklı
Seni bulamamış kalabalık sızılarımda...
Hanisin su kanatlı melek
Şelale ol ak işte
geldi
aşk kokulu diyarlardan efsane bakışlarıyla
geldi ve kondu
korkak yüreğine sancılı efenin
kızıl şarkıların meydanında bir asiydi
yüreğine dokundu anarşist sevgisiyle
Kanatlanıp uçuverdim pencerene
Gözbebeklerinde saklanmış korkuların
Kor gözlerle ışıldıyor suskunluğun
Sessizliği çığlık çığlığa içinden
Haykırıyorsun, yalnız bırakılmışlığını dünlerin
Bazen susuyor içine sesleniyorsun
(şarkı sözü-sanat müziği)
Acıdı bak
gözlerim
gözlerinin değdiği yerde
Bir gülümseme saklanmış
Yüreğinde yitmişlik
Avuç avuç dualar inmiş
İçindeki gülümseme
Kahkahalı bir desen
Yırtık, yamalı bir yüze sinmiş
Şimşekler çekti ipini
Taburesini tekmeledi rüzgarlar
Kendir sarıldı boğazına, can havliyle
Boşluğu kaşıdı ayakları
Gözleri yuvasız kaldı yavrucağın
Temyiz çaresizdi sona
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!