Bazen kimsesizlik gibi kıvrılmışlığı vardır yanlızlığın
Hiçliğin ortasıdır bakışlarına takıldığı umutları
garip bir dilenci gibi kaldırıma yeşermeye çalışır sanki
sanki bütününden kopmuş gibi tüm hayalleri, düşüyor,
sımsıkı sarındığı gecelerin sessiz gölgelerine...
Sen sözden önce geldin bana
Ben sözle sana ulaştım
Sen sözde beni aradın
Ben sözden özüne aktım
Sen sözde kaldın
Ama ben sözden geçtim
Oturmuş ağlıyor camdan duruşuyla can
Kırılmış notaların ayaklarında bir dem adam
Sararmış sayfa sayfa sessiz düşünceler
Tuşlarda ağlayan parmak uçlarında kalan
Buhar gülüşlerle gidiyor camdan can
Susuyorum...
Yağmur yağıyor zaten epeydir
Kanıyor ağlayan yanlarımda saklanmış gülüşler
Güvercinin nefesinde soluklanmak gibi
Kanadını kanattığım hayallerimle susuyorum
Gece doğuruyor sağanak düşünceleri
Dıl'dan dile bir suz-i feryat...!
...
..
.
Umudun sessizliğindesin ağma gözlerin hüzünlü yakamozunda...
Deliceliğin tahta beşiğinde bi-çare sallanıyor umutsuz gülüşlere saklanmış yüzsüzlüğün,
Anka kuşunun dilinde, bir ateş
Efsane bakışlı yarınlardan
Ay ışığının yankısında dileniyor
Dileniyor aşkını sabırla
Kırmızı bakışların kızıllğında
Yamalı kasaba yollarında
Yorgun düşüncelere gizlenmiş çamurlu ayaklar
Patavatsız sürüyor bacakları
Çocuklu analarda aş telaşı
Yetişme kaygısı pişiriyor
Gidişlere bağlanmış kavuşmalara
Sebepsiz bir hüznün
başlangıcını bilemediğim
en derin yerindeyim diyorsun hep'...
Sımsıkı sarılışların vardı
Kocaman ellerin uzanırdı ta..
Benden sakın uzaklara gitme derdin hep
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!