Gözlerin,yalnızlık ve karanlık rengi...
Ruhunun yuvasında kimsesiz evli,
Dersaadet'ten kaçıp,Feyha'ya gelen,
Dertleri dem yayının ok'u hangi...
Halvet-i nefs peşinde ruhun,
Karlı gözyaşınla sulanır,
Asaletin güneşi kaybolurken gözlerimde,
Kara perdelerini bırakır gökyüzümde,
Gönlüm yaralı,yalnızlıktan paslanır,
Asi aşklar gibi askıya yaslanır
Her hatıra solmuş rafında mahkum,
Suların fokurdayan sesleri...
Bahçelerinde bir ayaz anı,
Ve rüzgarların kahin sesi,
Yalnızlığı yazar mektubuma!
Boş mazilerin kollarındaysa
Değersiz hüzünleri,göğsüne takan kelebek...
Hani adresleri bitmeyen,geldiğin memleket,
Bir gülümseyişe,şüpheli bürünen dudakların,yorgun,
Filizli mazilerin bulutlu,her limana dargın.
Ve geminin renginde solgun,özgün,çocuksu ruhun,
Seni bir sanat sanıp,sardığım o an...
Bir kasım ayıydı,evet hiç unutamam,
Göz gördü,his sardı,geçmişin yaman,
Tenin esmer yanıktı,gamlardan duman.
Ve başladı mazilerden,yaralı hikayemiz,
Gözlerimi yutup ağlayan içim...
Sahipsiz kalmış gibi,yalnızlık seçim,
Kokun bahtiyar oldu,hayalin geçim,
Bu yürek doymaz,sana umutlar eşim.
Ve aşkı inkar edersin,hep kalbinde bir kin,
Yalnızlıktan kaçıp sığındığım...
Ve yalnız bırakıp gittiğin şehir,
Yeşilliğe hasret kaldı gözlerinden.
Süslü bir dağın arkasında,büyük evin,
Bacası mağrur tüter,yalanı çok derin.
Ateşi kalbimde tutuşturduğun vehim,
Tapusuz yarınlarda hiç gözükmez,tenin.
Ne acıklı hatırada örtünür keder,
Günahları tanınmış,günahkar kadın...
Dağlar delemedi o büyük aşkın,
Kaç ipin kopardı senin vefasız yarin,
Domuzdada şehvet varsa,yüreği narin...
Tüh...kalıbındaki senin haysiyetine,
Bir çok şeye benzetirdim seni hatırlarmısın...
Bir kelebek,bir melek,çogu zamanda bebek olurdun,
Akşamı beklerdi çatan kaşlarım her an,
Bir dili anlatmak isterdim hep,kaçan intizardan,
Batan güneş ezanı,nihayet acırdı,nihayet seni yollar...
Ve kalbinde bir kuşku,bir tebessüm umutlanırdı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!