v
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde
Kısa yolculuk için eşeğe binilirdi,
Yakın köyden şehire bir günde gelinirdi.
Menzil uzaksa eğer, giderdik rahvan atla,
Kimsenin işi yoktu, ne pusla ne saat’la.
Uzaktaki dostlara mektupla ulaşırken
Acil durumlar için özel ulaklar vardı.
O dönemde herkeste haya vardı, ar vardı.
Eşi hamile iken askere giden Mehmet
Merakla beklediği doğumun haberini
Açık seçik soramaz, mani ile sorardı.
“Ördek suya dal da gel,
Köyden haber al da gel
Bir iken iki olduk
Üç olduk mu sor da gel”
Mektup köye varınca toplanır konu, komşu
Kimi memnun gülümser, kiminde ince sızı,
Herkes merakla dinler
Mektubu tekleyerek okuyan komşu kızı.
Evliliğinin ellinci yılını kutladık geçenlerde
Görücü usulüyle evlenen dedemizin.
Etraflarında koşuşan küçükleri
Gururla, gözlüğünün üstünden
Seyreden dedeme bakıp bakıp da
Gülüyordu gözleri, ihtiyar ninemizin.
İşte böyle dostlarım! daha çok örnekler var,
Sizce zaman kıymetli, benimse yerim çok dar.
Ata binilir mi hiç yaşanılan dönemde,
Ses hızı kâfi değil, ışınlama gündemde.
Mektup, telgraf neymiş, komşuya mail attık,
Arzda arsa kalmadı Marstan parseller sattık.
Sezaryeni, doğumu öğrendi tüm bebeler
Ar, haya deyimini hayasızlara sattık.
Her şey aşikâr oldu,saklı,gizli kalmadı,
Evlendirme işini çektik açık pazara,
Ev bağışlar mısın? maaşınız ne kadar?
Diye soran hanıma çıkıyor üç beş talip,
Duymasın ninelerimiz, sonra gelir nazara.
Bütün bunlara bakıp oğlumuz oldu arsız, kızımız ise sırtık,
Eğlenelim, gülelim, medeni olduk artık.
Cevdet Doğan IşıkKayıt Tarihi : 27.1.2012 01:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!