Yağmur olup gözlerimde sağanağa tutulmak
Sana göre değil
Bir başkası olmak
Geçmişe sünger çekip
Temiz bir sayfada aşık olmak
Yolun sonu değil
Biri ölmüş sokağın köşesinde
Kimsenin haberi yok
Kar bile umursamadan yağıyor her zamanki ahengiyle
Bir kaç evin lambaları yanıyor
Kar örtmüş siyah yolları, bir kaç ayak izi görünüyor uzaktan
Sokak bom boş bir ceset yatıyor gelinlikler içinde
Sonsuz bir deniz gözlerinde
dalgalanmakta
Çırpınıyor saçlarının karası
gecenin ay ışığında
Dolmak üzere
zaman
Zamansız açan çiçeklerim
Güneşe hasret kaldı
Göz yaşlarımla suladığım bataklıklarda
Soldu hayallerim
Rüyalarım hep yarım kaldı
Yalnızlığın kozasında uyandı gözlerim
Bugün kış değil
Yarın olmayacak
Hep dünlerde yaşayacağım
Bugün öldüysem
Aynadaki kim
Kim bu kahrolası iskelet
Kara bir gün daha
Sahte tebessümlere esir
Gündüz ışıkları kol geziyor gölgelerde
Yalnız kalabalık yürüyor
İkinci yüzlerle yapılan aşina bakışlar yalan
Asıl içi kan ağlayan bir dilenci
Yüzü gülen içi kan ağlayan
Birisi var
Bu karşımdaki kırık aynada yansıyan
Tanıdık bir yüz
Derin çizgileri olan
Manasız bakışlara mahkum
Bir nefes hayatım
Üflediğim neyimden
Yayılan ezgilerle
Yıkayan yalnızlığın ölüsünü
Musalla taşında
Dalıp giden uzaklara
Hep yağmurluydu hayat
Islaktı hep kaldırımlar
İlk baharıydı daha aşkımızın
Daha başka mevsim görmemişti gözlerimiz
Bulutlar vardı gökyüzünde
Sağanak şeklinde yağıyordu aşkımız
Yine yalnızım kalabalıklar içinde
İnsan çölünde yürüyorum
Her adımımda sanki daha bi susuyorum yalnızlığa
Soluk dükkanların yalancı ışıkları aydınlatıyor sokakları
Tıka basa otobüsler kaçıncı seferlerindeler bilemem
Yalnızlık gişe rekorları kırıyor hayat sinemasında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!