Gözlerim pencereye dalıyor;seni isterken kaybediyorum;kıyameti yaşıyorum,
Bir terazinin iki yerinde tartılıyoruz;ve ben hep ağır basan taraf oluyorum,
Şimdilerde hüzünlü kaldırımların;yokuşlarını çıkarken, hayır deme allahın aşkına,
Saçlarını taramak istiyorum, tüm insanlardan uzaklarda karlı kaf dağlarında.
Bozkırda yeşeren çiçektin sen, gönlümde açan yaprakları duygu yüklü olan begonyam,
Seni kırdığıma mı üzüleyim yoksa;bitik olan beni bitirdiğim için mi sevineyim?
Söylesene bana hangi rüzgarın getirdiği yeldin;bir anda giren şu hayatıma?
Güzel günleri biriktirip sakladım;kilidi sen olan açılmayan sandığımda.
Kim bilir ne düşünür, ne hissedersin hep derdim sana benim meleğimsin;
Kanatların altında neleri saklar;içinde ki sen olan seni muhafaza edersin;
Ayrılma bir yere incitiler seni;o güzel gözlerinin kaldıramadığı yükü yük ederler;
Sen olmayan seni sana gösterip bu "sensin" derler;aldanma onlara benim gibi seni acın için sevsinler.
Parmaklarının dokunduğu her nesne mi özeldi?;yoksa düş diyarında gemi kovalayan ben mi?
Hangi güzel söylenmiş söz;verir ki hakkını o korkmuş ama yaşanmışlık olan bedeninin;
Sen misin sahibi yoksa o içinde ki ayın kapanmasını beklerken kusurlarını örten sevgi mi?
Bu yüzden geceleri uyuyamazsın, sebebi değil anemi;o güzel gözlerini kapatmaya yok ki ruhunun mecali...
Kayıt Tarihi : 24.12.2018 05:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok önceden yazmış olduğum mecali kalmamış bir insana bakarak hissetmiş olduklarımı yazmıştım öyle işte. Bazen hayatınızda gidenlerin, gittiği için değil;oldukları günden kalan hatıraları bıraktıkları için değerleri kalmıyor.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!