Uzanamadım belki yanık teninde yankılanan o tutuşan hislerine,
Varlığın;bir gün sonrasına açarken bir kapı;uyanırdım istekle senle olan günlere,
Tereddüt etmeden sevmeyi denedim kendimce, âş'ı acıya katarcasına;delice,
Varlığıyla sınanmak son isteğimdi;içimde kaybolan cevabı olmayan bilmece.
Güz yağmurları mı gerçeği anlatmak, biraz demlenip resimlerinde kaybolmak,
Türkü gibi bir kadını ikiletmeden anlamak, sonrasında nefesi olduğun sesin,
Her anında bir soluk alırcasına zehri zembereği olmak. onun dizelerinde kendini bulurcasına yaşamak,
Uzun uzun titreyen sesinle şarkıları, olmayan varlığına;serenat yapıp, saatlerce ağlamak.
Boş odaların mahseninde beliren silüete karşı yazılar yazıp içinde ki dinsin diye;
Ona en çok benzeyen kişiye, pişmanlığının ertesinde;onu nasıl sevdiğini anlatmaktı kalan geriye;
Hiç olan senliğine şiirler mi dökmek, susturur sensiz anların acısını;alırken mürekkebi sübye'den,
Vazgeçmeyi her defasında göze aldım;gurur denilen kibirden;yıllar geçip gitse de seveceğim seni yeniden.
Vuslat'ı rüyalardan hayallerde yaşadım hep;her birisi tercüman olur o gözlerinin beni çeken oltasına,
Bir fanustayız derdim, çizik attığım günlerin takvimleri;şahit iken, karşılaştık fanusun içinde bi voltada,
Özgürlüğü düşleyen bedenlerin;ruhları özgür kalmıştı o gece;hiç sendelemedi sözcükleri akıverdi;uğrunda,
Yakında ve yanımda değilsin;içimdesin, en derin yerlerde hala olmayacak düşlerde;yaşayan elleri titreyen naif kızsın;
Yazsam kırılırsın, yakınsam alınırsın;Peki hangi veda seni benden;sevgimi koparırcasına alırda, rüyalarımdan firar eden olmayacak;vuslatımsın.
Kayıt Tarihi : 24.12.2018 05:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!