MAZİYE GİDEN TREN
Dün yine kaybettim yolumu
Bilincimin arka sokaklarında
Tesadüf ettim genç bir kadına
Öyle aşina geldi ki bana
Tedirgin ve yorgun bir sima
İki ay parçası evladı
Öyle pırıl pırıl nasıl güzeller
Ellerinden tutmuş yürüyordu
Uykusuz bezgin görünüyordu
Gülümseyerek merhaba dedim
Ne kadar güzel çocuklarınız
Gurur ve şefkatle aydınlandı gözleri
Bakışıyla sarıp sarmaladı onları
Hep koşuyor koşturuyor
Dedi gülerek
Başını okşadı daha küçüğün
Merakla baktılar bana çocuklar
İlgimin eteğinden tuttular
Alâkama göz kırptılar
Birden hatırladım kendimi
Otuz yıl önceki beni
Taze ve utangaç tenimi
Anımsadım onları da
Öyle masum ve güzel nasıl olunur
Elleri ellerimdeyken hazinelerim
Onlar için ben de
Bir hazineyken
Onları nasıl da fark etmemişim
Yan yana ama bihaber
Onların kıymetinden ve
Kendi kıymetimden
Uykusuz yorgun bedenim
Ruhsal gerilimlerden bıkmış
Kalbim paramparça dağılmış
Tutunurken minik yüreklerinden
Bazen de onlara patlamış
Halbuki bilirdim eskiden kırmamayı
Onların ne suçu var değil mi
Söyleyemedim kusurlarımı
Genç ben uzaklaşırken
Yavrularımla maziye doğru
Tutamadım minicik ellerini
Koklayamadım gül yanaklarını
Kusurlarımı anlatamadım
Gözyaşlarım sessizce akarken
Bindikleri trene el salladım
Ben yine kendime geç kaldım
Eylül 2025 ANKARA
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 11:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer." ne doğru bir tespit.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!