Yanık merhemi sürdüm
Güneşin tenine, güneş
Ürkek çocuğu ülkemin
Bahara sardı kuşlar
Ben dilimin sokaklarına
Engelli bir çekirge
Odamı paylaşır odam
Körfeze bakar engelli
Ağır aksak tırmanır
Dokunur yalnızlığıma
tut ki yankılanır hüzün
vurdukça dalgalar bulutlara
gök deniz olur
deniz gök
tut ki dağlar çöker
Güneşin balkonundan dökülürken nar çiçekleri
Bir Eylül içimlik henüzlerin gölgesinde sevişeceğiz
Sızma demlerden gemiler geçerken geceye erken
Saracak ay kokusu mavinin sularını
Ebruli fiskiyeler gibi göz zevkimize ilişecek
Kim demir almak ister, hele aşıksa bu Eylül akşamlarından
Ein Scheibchen Mittelmeer Feuer
Heuete traf ich mit meinem Freund zusammen
Wir sprachen über die Vergangenheit, als alte Kameraden
Schiffe zogen zwischen uns vorbei, Bosporus
Galata Turm blieben in unserem Wimpern haften
Çarşı bayır çerçi işi
Yamalı bohça
Bir dilber şarkı
Rûzigârım balkonda
Etekleri bulut
Bana sorup mu geçersin
Sormadan da dokunursun
Neler alıp götürdüğünü
Dokunduğun yerler bilir
Geçim derdi boğazımda düğümlenir
Açamazsın
Uç versin gamzen
Kuşlara bir esinti
Durma! Asıl küreklere
Dümen olalım söze
Dillerde ışık, dallara
In this time when love is lacking
Wash yourself in the spring of my feelings for you
Look your around for once
Undress to the light, throw off your fears, reach your horizon
Remember the first days, on which you began to bud
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!