Kurak bahçede öğleyin
Yerde kıvranıp sürüklenen su damlamaları süyem perçem bir olup
Taze çağında tomurcuklarını sımsıcak gülümseyişlere döken kız güzelliğinin parmaklarından süzülerek
Güneşin kucağında yumak sarar gibi acemi ve bakire nazlısı
Yaz harmanlarından değirmenlere yol alırken tarlalar
Ve çiçekleşen her şeyin dudaklarından öpercesine deli bozuk rüzgar
Elmaları güz dalından dökülmüş
Döşengileri bozulmuş
Çeyizleri saçılmış
Hevenkleri tarumar odalar dolusu hüzün ve kederin plastik sandlayalara terkedilmiş içeri çekilen derin sessizliğine
Demirden leblebiler, azaptan sancılar, tahtadan dolaplar ve bavullar düzerek
Haftalığını bekleyen yevmiyeciye zar zor çırak çıkmanın
Hasretin gelmez günleri kadar bilinmezliğini bardağın dışına taşırıp boşluğa dolan
Ve Kuşkunun karanlık mağaralarında dönüp debelenen
Ve Hurafenin
Ve Korkunun
Ve Gericiliğin kıran kırana inim inim saçaklanıp kök saldığı
Boğazından ipi çözülmüş tırsık pörsük rengi sokmuş bir balon gibi küflü nefesini öksürüp tükürürcesine
Ve berduşluğun delibozuk naralarını haykırıp duran lisanslı tarifesindeki gacur gucur kirli çark
Bölünmüş beraberliklerle
Ve ayrılığı bölüşülmüş birlikteliklerle
Kopardığı kuru gürültülerde rast makamından bozulmuş nevruzlar üstüne ayaz teraneler ezip bozarken
Mart gününde,
Evlerin arasından kendini boşaltmış insan yüklü trenler göçüp geçiyor
Yoksul duvarlarda ve Kırık camlardaysa kimden kime
Terkedilip yollandığı belirsiz bir haylice hazin hüsran
Mart/25
Kayıt Tarihi : 9.3.2025 13:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!