Halden hale girmenin çukuru tutmuş karamuklar altında kuşburnuyla bağlıyor uçkurunu
Kimi Marstan gelmişçesine dünyadan habersiz her yere sokuyor tor burnunun kır ucunu
Duyduğuyla karnını doyururken gördüğü kendine yetermişçesine ördüğü oto-defans
Duvarları dibinde hayıflanırken kadersizliğe çorları ayırmaya çalışıyor aklınca birbirinden
Birdenbire aklından geçerken Seyfettin’in camuş’u ve iliklerin zıvanadan çıkmış başçavuşu
Gün dönmeye kalkmadan düşüp kalkarak ettiği tövbeleri yalamaya kalkarken aklının bir köşesinde karıncaları hayatın bir ucunda mahşer karakargaların dikkat alarmlarının yağışı
Kendisine o çukuru kazanın kalkanıyla koşuyor başını ezmeye o çukurdan kendisini tutup çıkarmaya çalışanın vurarak çenk davullarına haşmet ile komşunun sesinden aldığı tokmakla
Açlıktan zil çalan karnına fukarayım diye yeltenen aklına son toksun diyerek çıkışarak
Tersaneleri köktencilik ile terslenmiş mürettebatsız bu garip yolculuğunda hayatın
Dokunmadan kafasında çiftetelli oynayan bitlere pirelere fal baktırır kahve içmeye fırsat çıkanda soluğunu dereden almışçasına derede kayalıkların ipince çişiyle suvarmaya uğraşırken zihin bostanın çeperini bile aşmayan damlacıklarla vaktini bozarken
Bozmaz kafasına kurşun gibi sıkılmış zülüm dolu bir düzenin saat gibi işleyen zembereğini
Kapıda ben kendine yabancı
Yaşar Doğan (Lolan) 05/03/09
Mars Gowendi
Halden hale girmenin çukuru
tutmuş karamuklar altında kuşburnuyla
bağlıyor uçkurunu
Kimi Marstan gelmişçesine dünyadan habersiz
her yere sokuyor tor burnunun kır ucunu
Duyduğuyla karnını doyururken
gördüğü kendine yetermişçesine
ördüğü oto-defans duvarları dibinde
hayıflanırken kadersizliğe
Çorları ayırmaya çalışıyor aklınca birbirinden
birdenbire aklından geçerken Seyfettin’in camuş’u
ve iliklerin zıvanadan çıkmış başçavuşu
gün dönmeye kalkmadan düşüp kalkarak
ettiği tövbeleri yalamaya kalkarken
aklının bir köşesinde karıncaları hayatın
bir ucunda mahşer karakargaların
dikkat alarmlarının yağışı
Kendisine o çukuru kazanın kalkanıyla koşuyor
başını ezmeye o çukurdan kendisini tutup
çıkarmaya çalışanın vurarak çenk davullarına
haşmet ile komşunun sesinden aldığı tokmakla
Açlıktan zil çalan karnına
fukarayım diye yeltenen aklına
son toksun diyerek çıkışarak
Tersaneleri köktencilik ile terslenmiş
mürettebatsız bu garip yolculuğunda hayatın
Dokunmadan kafasında çiftetelli oynayan bitlere
pirelere fal baktırır kahve içmeye fırsat çıkanda
soluğunu dereden almışçasına derede
kayalıkların ipince çişiyle suvarmaya uğraşırken
zihin bostanın çeperini bile aşmayan
damlacıklarla vaktini bozarken
Bozmaz
kafasına kurşun gibi sıkılmış zülüm dolu bir düzenin
saat gibi işleyen zembereğini
Kapıda ben kendine yabancı
Yaşar Doğan (Lolan) 05/03/09
Yaşar DoğanKayıt Tarihi : 5.3.2009 05:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bazı dostlarım şiir ve Proz arasında ki farkı göstermemi istediler İşte/ Umarım bu çalışmayla ikisi arasında ki farkı görürler ki Ayni dil olmasına rağmen ayni şey değil ikisi de şiir olsa da ki İstediğim yani verdiğim sekmeleri burada göremeyeceksiniz ki Bu da Antolojının kısıtlamalarında kaybolup gidiyor Ve ya ben Burada nasıl yapılacağını bilmiyorum Sevgilerimle
hem düşünsel anlamda zengin,düşündürücü
hem de sanatsal anlamda alışılagelmişin dışında ve çarpıcı..
..........................
sanatçı aykırılıklar insanıdır diyor ve kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (1)