Buyrun dostlarım, buyrun!
Şiir soframı kurdum!
Ben, bugünkü menüye
Mardin köftesi koydum!
…………*…
Bana düştü tasası
Ekranımdır masası
Bugünkü tabldotum
Bir Mardin Hatırası!
……..***……..
Yıllardan,.. yetmiş altı
Dumanlı bir mart günü
Bir düş görüyor gibi
Görüverdim Mardin’i.
…………*………
İnince otobüsten
Şaşırıp kaldım birden
Mardin’i müze sandım
Endamına bakarken!
..……….*….. …
Bir dağın yamacında
Yüzlerce kartal vardı!
Baktım ki bu kartallar
Kesme taş binalardı.
………..*………
Tarihi bir tünelde
Yürür gibiydim o an
Dedim ki ben nerdeyim?
Oy başım, aman aman!
…………*…….
Atlayıp minübüse
Devam ettim bayıra
Ben niree, Savur niree!
Dedim: “Mevlam kayıra! ”
………...*…..
Döndüm Savur Yolu’na
Gördüğüm yalnız umut
Etrafım sıra dağlar
Başımda mavi bulut
……….*….
Gece yıldız, gece ay
Gündüz, yollarda sukut
Etrafım dağ çevrili
Yar dedim:” beni unut! ”
………….*……..
Bir baktım ki çevremde
eser kavak yelleri
Altlarından akıyor
Dicle’nin dereleri
…………*…….
“Mardin kapı şen olur “
okşarken tepeleri
“Ehlen sehlen” diyerek
Unuttum geçenleri.
…………*…….
Alıştım ben çabucak
Savur’un insanına
Alıştım o zamanki
Savur’lu çocuklara
..……....*………
Işık az, gece ayaz!
TV, siyah beyazdı
Ve TV, o yıllarda
çok az kişide vardı..
…….….*….
Yollar zifir karanlık
Gece, bana ayazdı!
Tipi, boran yok amma
Kimseler aramazdı.
……..…*….
Anamı özler gibi
Özlerdim ekranları
Yarimi özler gibi
Özlerdim bulvarları..
……….*……
Kavakların altından
Akıp giderken zaman
Anlamadan tükendi
İki yıllık maceram..
……..…*……..
Hoş tuttu Savurlular
Üzmediler gönlümü
Başlarının üstünde
Uğurladılar beni
………..*…….
Dümdüz bir yol uzardı
Midyat Savur arası
Kiliseyle camiler
Kardeş kardeş yaşardı....
.………*……
Midyat’ın evlerini
Görünce afalladım! .
İstanbul mu, Bağdat mı
Bir an yönü şaşırdım!
………*…….
Gümüşten bir kelebek
Aldım yare hediye
Ama ona vermedim
Gönlümde uçsun diye!
……….*………
Öğrencileri sevdim
Sanki kardeş yarısı
Hepsi gönlümde yaşar
Bir Savur hatırası..
…….....*…..
Her ay başı inince
Ben Mardin pazarına
Çatal, kaşık alırdım
Evde, yaşlı anama
…….…*……..
Kullandığım tabaklar
Ordan bana hediye
Mutfağın dolabından
Bakarlar Mardin diye! .
……….*…..
Bir gün de gidiverdim
Süryani dergahına!
Deyrülzefaran denen
0 tarihi mekana
…..…….*……
Gezdirdi manastırı
Rahip efendi bize
0 kesme taş duvarlar
Hala yaşar gönlümde
…..……*……..
Çocuklar gördüm orda
Sarışın, beyaz, çilli
Din dersi alırlarmış
İnanç; Süryani dini
…..……*…….
Bir gün bir köye gittim
Doktorun cipi ile
Haziran ayı idi..
Durduk duvar dibinde
…..……*…..
Çay ikram etti bize
Buradaki köylüler
Yağmurdan yapılan çay
Unutulmaz dediler!
.………*……..
İçtiğim leziz çayın
Tadı hala dilimde
Dumanı da tütüyor
Nusaybin Kiliminde!
….…….*…….
Sonra başka bir köyde
Muhtar seçimi vardı
Muhtarın eş, lohusa
ve kadıncık hastaydı.
….…….*…...
Sabah; bir de duyduk ki
Kadın, varmış Mevla’ya
Eyvah! dedik:
Uğursuz saymaz bizi inşallah!
…..……*.
Muhtar, güngörmüş adam
Rahatlattı bizleri:
“Üzülmeyin kardaşlar
Bu takdiri ilahi! '
Bekar yaşanmaz elbet
“yeni alırık! ” dedi...
………..*………
Başka yerde bir papaz,
Anlattı bir hikaye
Kıssadan hisse imiş
İsa’dan kalmış bize:
……….*…..
“Kuyuya düşen bir genç
bağırmış “kurtar! ” diye
Gelen geçen duymamış,
İsa Peygamber bile..
.……….*……..
Dönüşte, aynı sese
yaklaşmış Hz İsa:
Bakmış ki el uzatıp,
Bağırır genç bir Musa
..……….*……..
Uzatıp ellerini
gence,
……….peygamber İsa
Demiş ki:
hımbıl hımbıl
…….oturmasana Musa!
..……….*…
Elini uzatmadan
oturursan köşende
Elbet sana uzatmaz
ellerini hiç kimse
..………*….
Bir yardım istiyorsan
sen de elini uzat
Ki sorunun çözülsün,
anladın mı ey evlat! .
..………*…….
Ekledi:
“Biz yaşarız
gördüğün gibi işte
Bir iş mi kuracak genç,
Elden tutarız böyle.”
………..*……….
Evet dostlar bu kadar
Mardin yemeği bitti..
Sıra geldi tatlı’ya
0 da, az önce pişti!
……….*……
Tatlı; savur gençleri
Sevgi dolu kalpleri
Kayalardan fışkıran
Çiçektir yürekleri.
……….*……..
Kadir kıymet bilirler
Atatürk’ü severler
Eğer, adam adamsa
Göklere yükseltirler!
………*……
Onlar öğrencilerim
Savur’un çiçekleri
Bilmem şimdi nerede
Dökerler alınteri
……….*
Onlar benim umudum
Benim can çocuklarım
Türkümüzü duydum mu
Onları hatırlarım...
..………*……..
Evet evet bu kadar
Bu günkü menü tamam.
Bir başka şiirimde
Buluşuruz vesselam!
..………*.
Bu, Mardin köftesiydi
Malzemesi hep ordan
Karıştırıp, karması
Pişirmesi bu kuldan..
……….*…………
Suyu, Dicle boyundan
Koku, Mardin Dağı’ndan
İçine katmadık hiç
Diyarbekir Sur’undan
………..*..
Ne Harran Ovası’ndan
Ne de Hazar Suyu’ndan
Bir başka menümüzde
Onlar olur “sanıram! ”
………..*…..
Ben şiire aşığım
Şiirce yazdım size
Amaç hoşça bir seda
Bırakmak gönlünüze!
..…….***…….
06.Mayıs.2008.Salı
Ali Koç ElegeçmezKayıt Tarihi : 6.5.2008 12:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mardin ve Savur'a selam..

can-ı gönülden kutlarım saygı ve muahbbetle
TÜM YORUMLAR (2)