Gül yüzlü cananım senin elinden
Eğildi bellerim bükülmektedir
Aşkın veremiyim alçak dilinden
Gizli gizli yaşım dökülmektedir
Fidandım döküdü yaprağım dalım
Ah neyleyim düşkün oldum dünyada
Ateşle tığ ile şişleyin beni
Sevda dedikleri bir bela imiş
Gelmeyin yanıma boşlayın beni
Yiğit olan yiğit durur ahtında
Kader böyle imiş böyle yazılmış
Gidiyorum kara gözlüm ağlama
Mezarımız gurbet ele kazılmış
Gidiyorum kara gözlüm ağlama
Ceylan bakışını üzme boşuna
Ana baba hısım akran neyimiş
Sanki bir kayadan doğmuş gibiyim.
Denizler kayalar boşa büyümüş
Ben de bir damladan yağmuş gibiyim.
Bir zaman oturdum boynumu büktüm
Yürü bre Osmanlının ovası
Dağlarına çadır kurulur bir gün
Kolay mı dağıtmak yiğit yuvası
Bunların hesabı sorulur bir gün
Kapısı uşaklı beyler nicoldu
Şu dünyada üç adamın işi zor
Biri korkak biri tembel biri mert
Benim yüreğime üç mesele kor
Biri hasret biri vuslat biri dert
Ağlayarak doğdu bunca gülenler
Seni gidi kara yılan
Bütün dediklerin yalan
Ardımdan koşsan da filan
Ayrılığın bir olmaz
Çok kötülük gördüm senden
Kara kuyular derindir
Burda kalır madenciler
Ücreti bir aferindir
Zehir solur madenciler
Bir de kara yüzleri var
Anadolu İslamıyım çok şükür
Cihat duran şeriata karşıyım
Her güzel inancın şeriatı var
Başlar vuran şeriata karşıyım
Allah'ın elçisi sevmez kıt'ali
Her can dayanamaz ayrılık sana
Cemâlini gördüklerim elveda
Bilmem ki erenler ne oldu bana
Sefasını sürdüklerim elveda.
Hiç bakmayın ayıp ile yazığa
Aşık Mahzuni Şerif — Türküsü vicdan, sözü direniş olan ozan
Sen sazınla yalanlara rest çektin,
yüreğinle halkın alemine dokundun.
Türkülerin bir estetizm yarışı değil;
devlet zulmü, yoksulluğun kokusu, haksızlığın izdüşümüdür.
“Bilmedim” dediğin dünyayı;
boşluk ve acı ...
Saygılar sevgiler büyük usta
sen bizim gururumuzsun seni dinliyoruz üsdatım