İstanbul
İstanbul; yanlış sevdalar durağı,
İçime çöken sis
Ayrılığın hırçın dalgası.
Sen dunyada gordugum en sefil varlık
Sen bilemezsin yuva kurmadaki erdemliği
Tek adamı sevmeyi, hayal kurmayı
Sen kendini aşmışsın
Günlük askların kadınısın
Sen bilebilirmisin? Anne olmanın anlamını
Sevdalım
Kelamın baş göz üstünde muhabbetine gözler
Gözlerinden ırak küskün geceleri
Huzursuz buhranlarda bela başın dargınlığına cereyanlanır
Saygıyla eğik selamdan hal alan titrek dizlerin kahrını
Köhne dünya;
Uzaklarda bir yerde;
Poyraz soğuğu sevda titrekliği
Soluksuz gözler,gözler beni
Cümleler şaşkın;
Kadınım,
Sen; narin sözcüklerin inceden sesi,
Sen; edebi ebedi kılan gülgün gözler
Sen ki, kıvrak zekamda kaybolmuş
kurgular,oynaşmalar
Ve gece yarısı sarhoş türküler,
Ölüm olsada seni elbet bekleyecegim
Hayatımda yer alan ilk ve son askım seni...
Sensiz olan bicare bedenimi
Yüregimdeki seni ve sevgini,
Sana karsı hissettiklerimin gercekligini
Vazgecilmez oluşunu,aglayan gözlerimi
Beklemek ne tuhaf duygu
Gelmeyeceğini bile, bile
Beklemek
Bir şişe, son damlarıyla
Kendince
Ne tuhaf duygu beklemek
Ey dergâh-ı aşk, ey nûr-ı kemâl,
Cânıma nazar eden,
Ey rahmet-i cemâl.
Her nefeste zikrim, lisanımda Sen,
Her zerremde saklı bir nur-u zevâl.
Aynı Denizin Çocukları
Ayaklarımın altında deniz,
Mavi mi mavi, derin mi derin,
Ne bayrak sorar, ne sınır tanır,
Bir çocuğun gülüşü kadar sahici,
Düşünmek insanı halis kılan,insani kavram öyle ya!
Güzel ülkem ve güzel yüzlü çocuklar;
Ne olacak!
Düşünen var mı vicdanen ?
Şayet;
Ölen babaysa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!