Ansızın gelsen diyorum
Şafak sökmeden
Uykuları, alacakaranlığı bölüversen
Tam orta yerinden
Bozsan dinginliğimi,
Kavga etmeden, savaşmadan
Sessizlik bir gölge, ,zaman hırpalanmış
Yürekteki umudun panjurları kapalı
Bir avuç toprak düşer göğsüme
Duygular perçin perçin
Oysa ki zarifçe oyulmuş kalpler
Mermer kafeslerde kuşlar sancı çeker
Yorgun mavi gökyüzü
Düşsüz bir yolculuk ayaklarımda
Hayalden gerçeğe
Yağmur kokusu konar gül yaprağına
İçimde saklı bir hikayeyi taşırken
Dara düşmüş dağların dorukları
Gölgemi topladım karanlık yüzlerden
Bilinmeyene bir yolculuk başladı
Bir kuytuda bekleyen sessizliğim
İtiyor beni ardımdan nefes nefese
Rüzgar yıkılan duvarların ardından
Fısıldadı eski sırları
Uçurtma yaptım düşlerden
Uçurdum hayaller ülkesine
Bir damla gözyaşı kirpiklerimden akıp
Nisan yağmurlarına karıştı
Geceye emanet ettim senli ne varsa
Çocuksu gülüşlerini de
Başımı çevirip geçebilirmiyim
Düşlerinin önünden pervasızca
Dilini konuşmadan durabilir miyim?
Ya da kokuna karışmış,
Şehiri adımlamadan
Hala terk etmedi umut işte
Sonsuz ufka açılır yüreğim
İçimde bir rüzgar,
Dağlar ardı, denizler ötesi,
Yükselirken ruhum,
Keşfedilmemiş bir iz bırakır arşa
Kalsan olur mu?
Uykularım gecelerden çalındı,
Avuçlarımdan kayıp dualar.
Kaç bahar dondu içimde
Yaram, yarana denk değil,
Sende biliyorsun.
Yarınsızım , zamansızım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!