Öyle bir şehirdin ki adına üçüncü şahıs demek kötülüktü.
Sen başkahramanın ta kendisiymişsin, çok geç anladım.
Bir insan gidince bazı şeyler anlamsızlaşır diyordu şair;
Ve bastıra bastıra şehrin anlamsız oluşundan yakınıyordu...
Oysa kim giderse gitsin, sen daha çok anlam kazanıyordun.
Ah Bolu, seninle başlayan her cümleye bir ah dokunur.
Ah çocuk,
Ellerinin değdiği her yer direniş,
Bir baş kaldırış bu dünya karşısında...
Kelimelerin izahta eksik kaldığı,
Yer yer yer ile yeksan,
Kökünden söküp söküğünü,
Şu nimeti bölüşmeli insan.
Ekmeğin azizliğine vakıf olmalı.
Bu engebe, hep sarp yokuşlardan,
Sevginin yassı bakışları ardında...
Suyun canını yakıyoruz yüz derece sıcakta.
Solgun renkleri canlanıyor yaşımın.
Biraz burukluk biraz hüzündür annem
Annem, en çokta merhametin adıdır
Yüreği sevgiyle bezenmiş onun
Ve merhamet kokar avuç içleri
Evdeki yemek kokusudur
Mutfaktaki çatal bıçak sesi
Annemin saksıdaki çiçeği soldu
Ve ardından şehir sonbahara boğuldu
Ki bilenler bilir anneler çiçeklerle kaimdir
Saçları taze bir papatya kadar narin
Kedileri severler ve saksıda çiçek yetiştirmeyi de
Annemin son çiçek açtırma girişimi hüsrana uğradı sanırım
Ey güzel sözler ey güzel cümleler
Her hangi bir aralık ayının son çıkmazında
Hava hafif soğuğa çalarken
(Kar mıdır yağmur mu bilinmez)
Ve ellerim çatlamaya yüz tutarken
Asi rüzgarlarında şehrin
Bir anda yağmur bastırabilir hayallerimi
Yolda da kalabilir iyi haberler
Bir anda kalkıp giderim bu şehirden
Bir anda içimi dökerim sana
Bir anda korkarım senden
Ve bir anda neler olur bilmiyorum
Filizlenmiş İğde ağaçlarının çiçekleri,
Kokusu sarmış gecenin baygın halini.
Bir tenha köşeye çekilip,
İçimde sancılı bir acı gibi gizlenmiş.
Kilometrelerce ötede,
Çiselenmiş gözyaşları, uzakta bir kederin.
Ey gece sar dertlerimi zifiri karanlığına
Sar, sakla beni, koma öyle ortada
Sarp, yokuş rahat yürümedim bu yolda
Ey gece dinle hüznümü ve sende ağla
Hey dağlar dinleyin bendeki kırgın vakti
Biraz yalnızı ve en çokta hüznüydüm bu şehrin.
Arkamdan ağlayacak vardıysa oda bu şehirdi mutlaka...
Bir bilseniz, nefesinizi keser bu şehrin sokakları.
Elbette beni bir evladı gibi sarar kollarına,
Oysa sokakların adına benim konuşmam ne kaba...
Zaten yorgunuz zaten çıplak ve hala telaşlı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!